BGSAM

Konu:  25 çift Cumhurbaşkanı adayı arasında boğuşma başlıyor.

 

Cumhurbaşkanı seçimlerinde HÖH-DPS ve kulislerin şemalarını sağ güçler lehinde parçalamak için Mestan aday olmalıdır.

BSP ile HÖH-DPS arasında yeni koalisyon planı hazır.

Kütüphaneci Enstitüsü ile Moskovalı yoldaşlar yeni planı açıklandı.

 

Siyasi yorumcu Osman Oktay’la söyleşi.

Soru: Bulgaristan’ın bilinen sosyologlarından biri olan Andey Rayçev, eski Başbakanlardan Plamen Oreşarski’nin GERB partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledi. Bu sav doğru mudur, yoksa sosyolog kafa mı karıştırıyor:

Yanıt: Andrey Rayçev şu ya da bu oluşumun, grubun lehinde ya da aleyhinde usta bir kafa karıştırıcı, para için iş yapan bir analizci, daha doğrusu sol cepheden güçlere hizmet sunan biridir. Bu arada Georgi Pırvanov’la yakınlığı da unutulmamalıdır. Bulgaristan’ın Geleceğine Alternatif (ABV) partisinin dayanak noktalarından hareketle – onlar ise, Cumhurbaşkanı seçimlerinden birbirlerine hizmet sunan,  şimdiki Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ve onun Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi için Vatandaşları (GERB) partisidir, kamuoyunu etkileme denemesidir. Rayçev bu stratejiyi lanse edenlerden biridir.  Amaçları, ABV seçmenlerine, bundan 5 ay öncesine kadar iktidarda oldukları GERB partisinden artık uzaklaştıklarını anlatmaktır. Rayçev’in tezi gülünçtür. Seçimler için 32 parti ve inisiyatif komitesi kayıt yaptırdı. Böyle bir aktiflik daha önce görülmemişti.  Bilinen bir şey varsa o da şudur. Bu partilerden 31’i anti-Borisov propagandası yürütürken GERB partisini kendilerine ana hasım gösterecektir. Bazı adaylar yoldan toplanmıştır. Hedefte olan, GERB adayının daha birinci turda kazanmasını engellemek için oyları dağıtmaktır. Bu işlerin parasını ödeyenlerin amacında, devlet başkanı seçimlerini ehemmiyetsiz hatta gülünç bir şeymiş gibi göstererek, gözden düşürmek, gülünç adaylarla olayı önemsizleştirmektir.

Soru: Şu gülünç olarak nitelediğiniz adaylardan biri Oreşarski olabilir mi? Ve bu adayın arkasında hangi güç duruyor?

Yanıt:  Geçiş Dönemi’nde siyaset sahnesinde Pl. Oreşarski’nin tesadüf bir sima olmadığını savunan analizcilerle aynı görüşte olduğunu belirtmek istiyorum. Önemle vurguluyorum Oreşarski’nin arkasındaki siyasi güç GERB partisi değildir. O güç Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisidir. Onun arkasında duran HÖH milletvekili ve Rus sermayesinin bizdeki temsilcisi Delyan Peevki’dir. Fakat biz bu aracılardan kim yararlandığını görebilmek için biraz daha ileri baktığımızda, siyasi polis “DS” eski subayları tarafından yönetilen, Kütüphaneciler Enstitüsü’ndeki “Güvenlik” kürsüsüne görürüz. Birkaç yıl önce onlar Oreşarski’den faydalanırken, onu BSP içindeki bağımlılıklara kurban ettiler. O zaman başbakandı. Şimdi o kendisi artık bunu itiraf ediyor, fakat bu onun bugün artık bağımsız biri olduğu anlamına gelmez. Bugün artık, Oreşarski’nin Cumhurbaşkanı kampanyasında dayanacağı noktalardan birinin Stanişev ve Mestan tarafından yönetilen BSP-HÖH hükümet ortaklığında neden husumete uğradığını anlatırken kendisini haklı çıkarmak olacaktır. D. Peevski’nin DANS Başkanlığına atanmasından ve Oreşarski’nin bir saman adam durumuna getirilmesinden suçlu olarak Stanışev ile Mestan’ın gösterilmesi de sıradadır. Bir amacı daha var, o da bu işlerden gerçekten sorumlu olan Ahmet Doğan ve onun “DS” içindeki öğütçülerinin aklanmasıdır.

Soru:  Analizle yağmaktan geçinenler, yeniden rezil olmayı kabul eden Oreşarski aklini mı oynattı, diye soruyorlar.

Yanıt: O hiçbir zaman deli değildi. Onu önce İvan Kostov hükümetinde Maliye Bakanı Yardımcısı olarak tanıyabildim, Daha sonra Demokratik Güçler Birliği (CDC) Başkan Yardımcısı görevinde bulundu ve ardından yine CDC partisinden Sofya Belediye Başkanı olarak kendisiyle temasım oldu. Hangi partiden oldukları önemli değil, onun yakın dostları olan Hristo Biserov ile Yordan Tsonev, her zaman kulislerle yakındı. Kulislerin hizmetinde olmak delilik değil, bilinçli bir olaydır ve Plamen Oreşarski bunu çok iyi biliyor. İki yıl mafyanın başbakanı olarak, hep ben bağımsızım, bir uzman kişiyim, dedi. Şimdi artık Cumhurbaşkanı adayı olunca, bağımlı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı. Biz şimdi kendisine nasıl inanalım ve güven bağlayalım?

Soru: Olumsuz anılar çağrıştıran Oreşarski’yi Cumhurbaşkanı adayı gösteren “ÜstünAkıl” ne demek istiyor?

Yanıt:  Birkaç hedef birden seçilmiştir. Bir yandan GERB ile Lütfi Mestan’ı gözden düşürmek; yönetim için HÖH ve BSP arasına yeni bir köprü kurmaya çalışıyorlar. Yakın hedef ise, birinci turda Oreşarski’nin ikinci olması ve ikinci tura kalmasıdır.

Soru: Bu sürpriz gerçekçi olabilir mi?

Yanıt: Evet. Son meclis seçimlerinde BSP 500 bin oy aldı. Bu seçimde sol bültenler General Radev, Kafin, Tatyana Donçeva, Jorj Gançev, Paramov vs arasında paylaşılacaktır. Sosyalist parti (BSP) içinde sert tartışmalar devam ediyor. Yönetim kaplara bölünmüş ve kötülük olsun diye Başkan Kurnelya Ninova’ya ve partinin adayına karşı oy kullanacaktır ve bu seçmeni etkileyecektir. BSP’nin 400 bin oydan daha az alması gerçekçi bir tahmindir. 2009 yılında yapılan seçimlerde HÖH partisinin 600 bin oy aldığı dikkate alınırsa, 400 bin  elde etmek HÖH için sorun değildir.  Bundan dolayı Pl. Oreşarski’nin 2. olması muhtemel olup ikinci turda GERB’e karşı olan oyların hepsini toplayabilir. Böylece “üstün akıl” Oreşarski kişiliğinde kendi adamına Cumhurbaşkanı yolunu açmış olur. Bunlar hayal değildir. Rakamlara dayanan tahminlerdir ve uzun zamandan beri bu hesapları yapanlar var.

Soru: Bu plana karşı hazırlanmış plan var mı?

Yanıt: Önce sağ seçmenleri ve merkezdekileri en büksek seviyede seferber etmek gerekir.

Çok açık ve şeffaf Avrupa-Atlantik mesajları verilmelidir. Reformcu Blok ile GERB partisinin ilk turda iyi sonuç elde edeceğini umut edelim. Lütfi Mestan, Ahmet Doğan ve kukla oynatıcıların planlarına büyük darbe olabilir. Lütfi Mestan Cumhurbaşkanı adayı olursa bu oyuna ilk kez bir Müslüman Türk girmiş olacaktır. Şimdiye kadar yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinin hepsinde, birinci turda, örneğin Reneta İncova gibi,  bir möre Başkan adayı destekleyip, politik oyuncuların konumları değerlendirilerek, her defa sol aday desteklenerek değer yükseltme gibi Doğan ve HÖH partisinin tarihsel stratejisini tuzla buz edebilir. Doğan’ın kâbusu Mestan’dır.

Son meclis seçimlerinde GERB partisi 130 bin Müslüman Türk oyu aldı. Fakat bn bu oyların Doğan’a ve onun uzantısı olan Orişarski’ye geri döneceğine inanmıyorum. Bu seçmen kitlesinin L. Mestan’ı bir lider olarak tanıyacakları bir soru işaretidir. Bu oyları yine GERB alır ve Türk bölgelerindeki etki alanını genişletebilir. Kökleri Moskova’daki Primakov vakıflarına uzanan “üst akıl” bu planı benimsemiş olabilir mi? Avrupa-Atlantik konumu açık olan Mestan, GERB ve Reformcu Blok’un evdeki hesaplarını bozabilir. Şu bir gerçektir. Ahmet Doğan ilk kez olmak üzere “Dondukov 2” de bulunan Cumhurbaşkanı Sarayı’na kendi adamını göndermek istiyor. Bu nedenle Ahmet Doğan’da tüm yedeklerini harekete geçirmesi beklenebilir.

Soru: HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı’nın erken seçim ve istikrarlı iktidar isteklerini nasıl anlamalıyız? HÖH dilinde istikrarın anlamı nedir?

Yanıt: Ahmet Doğan’ın yeni Bay Sekreteri yalnız bir şeyi tekrar ediyor: HÖH partisi ve ortakları dışında her bir iktidar ülkede istikrarsızlık yaratıyor. Bundan dolayı iktidar istikrarsızdır. Bundan şu sonuç çıkar. Yeni seçim yapılmalı ve iktidarı paylaştıran kulis ardındaki oyuna HÖH de katılmalıdır. Aynı zamanda, kamuoyu HÖH partisini iktidarda görmek istemediğine açık sinyal veriyor. Bundan dolayıdır ki, HÖH ile temas kuran her parti iktidar yolunda hezimete uğratılıyor. Doğan ve HÖH partisiyle ilgili sorun şudur. Bu parti yenilenmek, dönülüm geçirmek, Avrupalı bir oluşum olmak istemiyor. Mafya ve perde arkasındaki güçlerle birlikte olmak hoşlarına gidiyor. BU ruh halinin kulisler de farkındadır. Bundan dolayı, Oreşarski’nin başbakan olarak toslamasında, Doğan ve ortaklarının suçunu aklamaya çalışıyor. Tekrar ediyorum, şu an hedeflerindeki şudur. Eski suçu Stanişev ile Mestan’a yüklemek. Bu BSP ile HÖH için çok parlak bir formüldür, ne ki vurgulanması gereken çok nazik bir özellik var. Stanişev’ten farklı olarak, L. Mestan Doğan’a danışmadan hiçbir zaman kendi başına karar almış biri değildir. Ve o bir gün bu bağımlılıktan kurtulmak istediğinde ve özellikle de Avrupalı ve Atlantikçi olma davasında böyle bir adım attığında, HÖH partisinden atıldı ve şahıs olarak cezalandırıldı. Bu açıdan bakıldığında, bu seçimlerde Mestan’ın Doğan ve ortaklarına karşı şahsen göğüs germesi, aday olması, demokratik düşünen Müslüman Türklerin ve Müslümanların, HÖH parisine “DS” polisine köle olmak istemeyenlerin oylarını çekip koparıp alması gerekir. Mestan konuşmak zorundadır. Onun elinde mafyaya karşı kesin kanıtlar, evraklar, maskelerini indirecek belgeler var, bunları halka göstermelidir. Mestan böyle bir adım attığında kazanan Bulgaristan demokrasisi olacaktır.

Kaynak: Faktor.bg

 

Reklamlar