Bulgaristan’da mevcut 264 belediyeden % 60’ını oluşturan 156’sının borçları var. Onların gelir ve gider bütçeleri var ancak aldıklarından fazla harcıyorlar. Gelirleri devlet sübvansiyonlarından ve yerel vergi ve ücretlerden geliyor ama aslında maliyeleri genellikle devlete ve Avrupa fonlarına bağımlıdır. Parayi ödeyen müziği sipariş ettiği için Bulgaristan’da iktidara gelen her siyasi partinin, temsilcileri tarafından yönetilen belediyelere öncelik tanıdığı söylenir. Bu söylemler özellikle Bulgaristan’ın şimdi içinde bulunduğu seçim öncesi dönemde çok daha fazla işitiliyor.

AB’nin son bütçe döneminde Bulgar kasaba ve köylerine Avrupa kaynaklarıyla önemli miktarda yatırımların yapıldığı ve önemli gelişmelerin elde edildiği doğrudur. Öte yandan Kuzey Bulgaristan’ın merkez ve batı kesiminin birçok bölgesinde durumun feci kaldığı da doğrudur. Taşranın ahalisi bir bütün olarak azalırken, yaşam koşulları iyi olmadığından azalıp göçettiği de doğrudur.

Bulgaristan belediyelerinin mali sorunları bu kadar ciddi, bunların ödeyemezliği bu kadar büyük ki, merkezi idare zorluk yaşayan belediyeleri yardımlamak için özel yasama önlemleri almak zorunda kaldı. Belirli koşullarda ve en ağır durumda bulunan kasaba ve köyleri sağıltma programları ortamında bunların Maliye Bakanlığı’ndan faizsiz krediler kullanmaları öngörülüyor. Yapılan bu değişikliklerden en yakın zamanda en ağır durumda bulunan 40 kadar belediyenin faydalanması bekleniyor.

Bir bütün olarak Belediyelerin borç ve garantileri 600 milyon Avro’dan fazlayken, toplam borcun % 75’i 20 belediyeden geliyor, Sofya Belediyesi’ne ise % 45’i düşüyor.

Uzmanlar, yerleşim yerlerinin mali sorunlarının çözümü için Avrupa sübvansiyonlarının değil, bunlarda gelir ve istihdam sağlayan yatırımların rolü olduğunu savunuyor. Buna bağlı olarak yerel yönetimler yatırımcı çekilmesi için ortam yaratmalı. Şimdilik bunu başaran belediyeler azdır ve bunlar yoksul ve borçlanmış olup merkez yönetime bağımlılığını sürdürüyor.

Reklamlar