BG-SAM

“Biz mi mecalsiziz, yoksa yasalar mı aksine

Neden toplumumuz hayrât ve müberrâta destek vermiyor?

Bulgar mahkemelerinde, Bulgaristan’daki Baş Müftülük ve vakıf taşınmazlarımızın geri verilmesi için Bulgaristan Baş Müftülüğü ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ve bazı yerlerde de İl Müftülükleri tarafından açılan davalar devam ediyor.

Bugün (04.03.2014)  Vidin Konağı’nın geri verilmesi davasına Vidin İl Mahkemesinde bakılacak.

Mahkeme çalışmalarına baskı yapmak için, Bulgaristan Cumhuriyeti Yüksek Yargı Konseyi’nin bu davalara bakan Bulgar yargı organlarına baskıda bulunulmasına son verilmesinde ısrar eden bir özel karar almasına rağmen ırkçı çapulcular, aşırı milliyetçiler, futbol holiganları ve bazı belediye görevlileri Vidin İl Mahkemesi’ni kuşatacaklarını beyan etti.

Bulgaristan Müslümanların malı mülkü olan söz konusu taşınmazların ve yasa dışı olarak gasp edilmiş olan toplam 1.800 mülkün iade edilmesine karşı 2013 yılının ikinci yarısında başlayan ulusal anti-Türk ve anti- Müslüman kampanyası, karalama ve lanetleme eylemleri “Bulgaristan’daki Müslüman Malları Bulgar Devletinin ve Kamunundur, Geri Verilemez” sloganıyla güç topluyor.

BULTÜRK” çatısı altında ve Genel Başkan Rafet Ulutürk yönetiminde faaliyet gösteren Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi, Bulgaristan’da Türklere, diğer Müslümanlara, onların öz mallarına, vakıf taşınmazlarına, yüksek mimar eserleri ve kimliğine karşı başlatılan ve yürütülen tüm davalarla ilgili okurlarımızı Tez ve Antitez şeklinde en küçük ayrıntılarla bilgilendirme konusunda karar almıştır.

Bugün sizlere (28.02.2014, sayı 8, ‘BANKER’ gazetesi) “Alternatifsiz” /iki şıktan birini seçme imkânı olmayan/ başlıklı yazıyı aynen sunuyoruz.

Konu Dobriç’te bir ilkokul binası ve arsası ile ilgili iki ayrı mahkemede görülen ve birbirini tamamen ret eden iki kararla sonuçlanan bir davadır:

Gazetede çıkan yazıyı aynen veriyoruz:

“Müslüman taşınmazları konusunda, Dobriç İl Mahkemesi’nden yargıç Diyana Dyakova, Sofya Kent Mahkemesi’nden olan meslektaşı Nikolay Markov’tan farklı olarak hiç konuşmak istemedi. Yargıç Dyakova, Dobruca’nın il merkezindeki “Hristo Smirnenski” adlı ilkokulun mülküne hak iddia eden Baş Müftülüğün isteğini esas olan Markov’un verdiği kararı kesinlikle kabul etmedi. 4782 m² olan bütün mülkün, 1975’lik payını isteyen Baş Müftülük üzerine inşa edilmiş olan 639 m² ilkokul binasının bütününe bizimdir, diyor.

 

Yalnız hocaların dava dilekçesini kabul etmemekle yetinmeyen Yargıç Dyankova, onları 7.418. 38 leva daha harcı ödemeye de zorlayarak, meraklarını söndürdü.

Gereği görülürken eksiklik olduğunu iddia eden Yargıç Dyankova, başkent hakimi Markov’un aldığı mahkeme kararını ancak bilgi olarak dikkate aldığından dolayı, “hüküm gücü olmadığına” karar verdi.

İlkokul binasının “iade edilmesi” konusunda ise, Yargıç Dyankova, “ülkede yaşayan ama başka etnikten olanların özel okullarının mal ve eşyalarının hepsinin, başka etnikten olanların ilgili okullarının ihtiyacı için kullanılmak üzere karşılıksız olmak üzere ilgili halk konseylerine verildiği”ni yazan, 1948’in Eylül ayında yayınlanan, Halk Eğitim Yasası’nın 135. maddesini zikrediyor.

Yargıç Dyankova, halka açık kamu mülkiyetinin tescil ettirilmesi maddesine ilişkin olarak ise, bu uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 11 Mart 1998 tarihli ve 4 no’lu kararının uygulanmasını zorunlu kılan, Yüksek Temyiz Mahkemesi’nin 3 Ağustos 2012 tarifli ve 184 no.’lu bütün mahkemeler için uygulanması mecbur olan ve Usul Yasasının 290. maddesine uygun olarak olduğunda kesin kararlıdır.

Bu yasa, yalnız özel mülkiyet kapsamında olmak üzere, devlet ve kamu mülkiyetini tüzel ve fiziki kişi mülkiyetine dönüştürüyor. Bu değişikli halka açık devlet ve kamu taşınmazlarına ilişkindir, çünkü halka açık mülkiyet belirli anayasal menfaatlere hizmet verdiği gibi ve Anayasa savunmasındadır.”

Hocaların bu taşınmaz üzerindeki hak iddialarına ilişkin daha gerekçelerini Bulgar Çarlığı Yasası ile Bulgar Devlet Yasasına dayanarak esaslandırmış olmaları da ilginç bir ayrıntıdır.

Hocalar, mahkemede açılan davalarda kararların, 1909’un 3 Nisan günü Sank Peterburg’ta imzalanan a d r e f e n d u m’un yerine getirilmesine ilişkin, bir uluslar arası Antlaşma olan, Bulgar ve Türkiye hükümetleri arasında Nisan 1909’da İstanbul’da imzalanan ve vakıf taşınmazları sorunlarını da konu eden sözleşmeye” göre esaslandırılmasında ısrarlıdır.

Baş Müftülüğün bu tezine karşı öne sürülen anti-tezde, 1913 ile 1941 yılları arasında işgal altındaki Güney Dobruca’da, “delil” olarak gösterilen belgelerin etkisini geçersiz kılan, Romanya yasaları uygulanmıştır. Bununla birlikte, hocaların dava dosyasına, bu taşınmazın 1978’de sahibi oldukları veya bu mülkü 1879’da yürürlüğe giren “Zaman Aşımı Kanunu”na göre elde edildiğine ilişkin kanıt belgeleri sunmadığı, mahkeme tutanaklarından anlaşılıyor.

Romanya işgali döneminde Dobruca’da bir Müslümanların din cemaatti olduğuna ya da bu cemaattin Bulgar Prensliği yasalarına göre tescil edilmemiş olduğuna ilişkin ya da Romanya makamlarından bu okulun inşa edilmesine ilişkin izin alındığını gösteren kanıt da sunulmamıştır.

Üstelik Dobriç Belediyesi’nin avukatları, 1940 yılında bu binanın faşist idare tarafından alındığı ve buraya asker yerleştirildiği ve onların tedavi edildiği bir yer olarak kullanıldığını ispat eden belgeler sundu.  Bu arada, mahkemeye sunulan dilekçede iade edilmesi istenen binanın, 1960 – 1977 yılları arasında Dobriç Halk Konseyi parasıyla inşa edildiği iddia ediliyor. 1989’da bu ilkokul binası devlet mülkiyetinde bulunuyordu. 1991’de halka açık kamu mülkiyeti olarak ilan edilen ilkokul eski sahiplerine geri verilemez.

 

Bu kararın daha üst düzey yargı organları tarafından kabul edilip edilmeyeceği henüz bilinmiyor.

Bu gerçekleşirse, Bulgar adliyesinin bağımsızlığına inanılabilir…”

*****

Yazılarımızın daha kolay ve doğru anlaşılması için açıklamalar:

  • Sözlükte VAKIF kelimesi Arapça isim olarak belirtilen bir kelimedir.

Osmanlıca – Türkçe Sözlük’e göre, birinci anlamı duruş, durma, kımıldamama anlamı taşır.

İkinci anlamı ise, bizi asıl ilgilendiren “Mal veya mülkü satılmama şartıyla bir hayır işine bağlamak”tır.

Reklamlar