Tarih: 12 Mayıs 2018

Yazan: İbrahim SOYTÜRK

Konu:  Hasta adam hasta toplumu yönetemez.

Gençliğini tanıdığı Ahmet tanımayacak kadar değişmiştiŞişkinliği yüzüne vurmuştu. 2016 Şubatından beri görüşmemişlerdi. O zaman,  “Saray” adıyla ünlü, yıllardan beri kapalı tutulduğu 2 katlı kiralık evde gece saat ikilere kadar baş başa konuşmuşlardı. Bu arada görüşmemiş olsalar da, durumun vaziyetinde köklü bir değişiklik dikkat çekmemişti.  26 Mart 2017 seçim sonuçları öngörüldüğünden farklı çıkmamıştı. Hak ve Özgürlük Hareketi’ni (HÖH partisi) iktidardan uzaklaştırma ve Avrupa Konseyi’nin “faşist” dediği Rusya destekli “Ataka” partisi lideri Volen Siderov önderliğindeki aşırı milliyetçilerin iktidara taşınmasına itiraz olmayışın nedeni, Bulgaristan’ı NATO ve Avrupa Birliğinden biraz da olsa uzaklaştırmaktı. Öne çıkan kadrolar solu gösterip sağ vurma işinde ustaydı.  Gizli hesapta ülkede kurulan ABD askeri üslerinin sökülmesi vardı.

Bu adımlar ufak ufak atılırken HÖH partisinin büyük yaralar alışı A.Doğan’da büyük sıkıntılara neden olduğunu işitiyordu. HÖH çuvalı delinmiş, Doğan yamalamaya yetişemiyor, çuval akıyordu. Şimdiki Razgrat valisi Güney Bey  HÖH içinden 120 bin kişilik bir kol ordu çıkardı. Yandaşlarını GERB’e kattı.

DOST’u kuran Lütfi Mestan’a da 120 bin kişi katıldı. Cami’ ci ve sağcı söyleve inanmayan Türkler tutucu davrandı ve sel oluşturmadılar. Daha önce kendilerinde hiçbir iyilik gelmeyen kişilerden birden bire büyükçe bir şeyler beklemenin yanlış olabileceğini düşünenler kendi aralarında buluştu ve kenara çekildiler. HÖH’ten kolaylıkla çıkan bu ikinci kolordu, oluşu gergin ortamda yerinde durum bakınmayı seçti.

Üstelik ikinci parçalanma Türk partisini özüne döndürebilir korkusu da aldı yürüdü ve Doğan Hükümette yardım talep etti. Parçalanma süreci, hükümete, devlete, aşırı milliyetçiliğe, şovenizme ve faşist hortlamaya rağmen gerçekleşti. Büyük potansiyel gizlediğini bilenler bugün de rahatsızdır.  Yeni bir patlama, yani 3. hamle HÖH’ü alıp götürebilir. Sel haline dönüşürse 28 yıllık partiyi siyaset dışına atar ya da halk meclisinin yeni çök tenekelerinden birine sıkıştırabilir. Doğan bunu düşündükçe çökmüş ve şişmiş olabilirdi. Salında yıllar içinde herkesle arası açılmış, tutunacak dalı da yoktu.

Omuzlarını 2 eli arasına eski dostunu süzerken, fazla ilerlemiş olan bu şişkinliğin sıkıntı birikimi olduğunu düşündü. Bir ay önce, “Ataka” lideri Siderov Kırım’daydı.  Kendisiyle kaktüs bahçesinin bir kenarında görüştüler. Boyundan 1 metre yüksek, sırık gibi uzamış, bu iğneli bitkiyi dikkatle süzen Siderov’un ne düşündüğünü çözememişti. Amerika çöllerindeki kaktüsler ile Kırımdakiler arasında göze çarpan farklar vardı. Bu fark onların iğnelerinin sıklığında, uzunluğunda veya uçlarının sivriliğinde olmayıp su depolamalarındaydı. Kırım kaktüsleri düz boy ve göbeksizdi. 2 günde bir yağmur düşen, nemli deniz havasında uzayan Kırım kaktüslerinin su depolama sorunu yoktu. Kuru Neva çölünde yetişenler bellerindeki yumrulara su depoluyordu. Şişkinlikleri deve kamburu rolü görüyordu. Arap çöllerinde dolaşan devlerin kamburları su doluydu.

Ne var ki, onu ilk def bu kadar tombul gören eski dostu, Ahmet’in şişkinliğini vücudunun su toplamasına bağlamadı. Gözlerinin altı da yuvarlak ve morarmıştı. Bu sinir sisteminin endişe, korku ve kararsızlığa yenik düştüğünü gösteriyordu. Oyunu kaybetmişti. Dalları kopan ağacın kaderi kurumaktı. Bunu hissediyor olabilirdi.

Moskova’nın bir dediğini iki etmeden Bulgar totaliter komünistlerinin yargıdan ve hapisten korunmasında önemli rol görmüştü. Başına bir şeyler gelse, onu kurtaracak birileri yoktu. Politik durum çok değişmiş ve halk ondan yüz çevirmişti.  İçinde tutulduğu sert korumalı durumda aklından Moskova’ya kaçmak geçmiş olabilir diye düşündü. Bu da kurtuluş değildi. Moskova Ahmet Doğan’ı Bulgaristan Türk ve Müslümanlarını manipüle etmek için eğitmiş ve kullanmıştı. Her insan gibi onun da zamanı dolmuş olabilirdi. Onlar için önemli olan lider bile olsa bir kişi değil, Bulgaristan’ın devlet kurma, örgütlenme, ayaklanma ve kendini dengeleme iradesi olan bir büyük halk topluluğuydu. Liderler gelip geçer, arkalarında iz bile kalmayabilirdi. Hayat deniz dalgaları gibi kumsaldaki istenmeyen izlerin hepsini hemen silmeye her zaman hazırdı.

  • Rahat edebildiniz mi? Burayı nasıl buldunuz? Soruları Reşetnikov’un düşüncelerini kesti.
  • Hı, güzel, rahat ettim, sıcak ilgi gösterdiler, derken özel görüşme için hazırlanan salona geçtiler.

2017 yılında Rusya Bulgaristan siyaseti için 1 800 000 000 (bir milyar sekiz yüz milyon Euro harcadı. Raşetnikov’un erken genel seçimden önce gelip seçtiği ve onayladığı aday General Rumen Radev büyük bir farkla Cumhurbaşkanı seçildi. Bulgaristan Komünist Partisinden (BKP) ‘den Bulgaristan CSosyalist Partisi (BSP)’ye ve oradan Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS) ye ve oradan da “Ataka” partisine uzanan zincir işlemiş ve “Ataka” yönetiminde NATO’cuyuz diye tempo tutan fakat Moskofcu olan aşırı milliyetçi grup iktidar oldu. Moskova merkezinin 1923Ten beri beslediği İç Makedon Devrim Hareketi (VMRO) lideri Kr. Karakaçanov Savunma Bakanı oldu. Yardımcısı An. Cambazki de Brüksel parlamentosuna demir attı. Bütün bunların hepsi iyi de, işlerin dengesi bozuktu.

Reşetnikov, Doğan’la ülkeye hakim olan huzursuzluğu, genel gerginliği,  Başbakan B. Borisov’un Batı Balkanları Avrupa birliği ve NATO’ya pazarlama siyasetine kendini kaptırmasını ve sonunda, eski bir ajan olan, Rus damadı “Volya” partisi şefi Mareşki’nin Fransız Le Pen faşistleriyle sarmaş dolaş olmasını ve olası yeni dengeyi görüşmek istiyordu.

Masa kuruldu. Her derde derman mey dolan kadehler doldu boşaldı. Konu açılmazdan önce, 4-5 aylık bir süt kuzudan yapılmış buğulama çömleği açıldı. Ahmet eliyle bizi yalnız bırakın işareti verdi.

Devam edecek.

 

Reklamlar