Dr.Nedim BİRİNCİ

 

Biz 5 Ekim Pazar günü Bülten : 9 kullanarak, oylarımızı GERB partisine vereceğiz.

Kararımız kesindir. Bu bir çığlık değildir,  Bulgaristan’da 25 yıldan beri devam eden hukuksuzluğun ve adaletsizliğin doğurduğu bir mucizedir.

 

Evet, siz bize karşı “Olur mu böyle şey!” tepkisiyle isyan edebilirsiniz.

Biz haklı olduğumuzu her an ve her yerde ispatlamaya hazırız.

 

İlk önce şu konuda şeffaf olduğumuzu bir daha vurgulamak isteriz.

 

“Lider” Ahmet Doğan (Meyü Doganov),  gizli ajan “Sava-Ahmet”; halkımıza karşı karanlık işlere karışmış, “liderliğe”, milletvekilliğine ve farklı başka görevlere yükselmiş Türk kadrolar hakkında yazılarımızda kullandığımız nitelendirme – (suçlayıcı karalayıcı, itibardan düşürücü bir tek söz, değim, lakap) kendimizden kullanılmadı ancak kitaplardan, Bulgar basınından ve elektronik medyadan çıkan (hain, ajan, muhbir, jurnalci, gammazcı, dolandırıcı, dalavereci, oyuncu, rüşvetçi, mafya uşağı, oligarşi aracısı gibi nitelemeler) alındı. BG Stratejik Araştırma Merkezi bu kişiler hakkında son 25 yılda Bulgaristan’da çıkan kitap, araştırma, makale ve beyanları vs. hepsini büyüteç altında aldı, gazetecilerin, yazarların ve değişik politikacıların kullandığı kategorilerden faydalandı. Bunlar kamuoyuna yerleşmiş kesin kanı ifadeleridir.

Bizim HÖH-DPS liderleri için kullanmak istediğimiz “siz karanlıkçısınız” değiminin özünde ise şu vardır: Siz Türkleri, Pomakları ve Çingenelerimizi bilgisiz, kör cahil bıraktınız ve aydınlık düşmanlığı yaptınız. Bu sözlerin derin anlamında BİZ ABRUPA BİRLİĞİ İLE ÖNÜMÜZDEKİ 30 YILDA DA BÜTÜNLEŞMEYECEĞİZ, BİZ YOKSULLAŞMAYA, SEFİLLEŞMEYE, KÖLELEŞMEYE DEVAM EDECEĞİZ, ÜLKEMİZ ÇORAKLAŞAZAN VE DEVLETİMİZ VARLA YOK ARASINDA CAN ÇEKİŞECEKTİR. Bu sözlerin başka bir anlamı yoktur. İthamlarımız kişisel değildir. İşleri baş aşağı çeviren siz olduğunuz için, HESAP VERİP CEZA ÇEKECEK OLAN sizsiniz.

 

Bizim sizinle ortak geçmişimiz olmadığı için, ortak geleceğimiz de olamaz!

 

Aramızdaki bölücü kırmızıçizgi neden belirdi, hangisidir ve neden aşılmazdır?

 

  1. İlk kurduğunuz örgüt: Bulgaristan Türkleri Milli Kurtuluş Hareketi (1985–1986) 13 gizli servis ajanı tarafından anti-Türk bir teşkilat olarak kuruldu. Hedefi Bulgaristan Türklerinin “soya dönüşe” karşı direnişlerini baltalatmaktı. Siz totaliter düzene ve zalime köle oldunuz. Siz suskunluğa ve yok oluşa mahküm edilen Bulgaristan Türklerine mezar kazmayı kabul edenlersiniz. Sizinle işimiz olamaz!
  2. İkinci kurduğunuz hareket: Hak ve Özgürlükler hareketi (HÖH-DPS) – “(10 Ocak 1990). Bulgaristan Türkleri ve Müslümanlarının aklını çelmek, zeka, akıl ve hoşgörümüzü gömmek, hepsini ülkeden kovmak, aç ve işsiz bırakmak, “kader kölesi” durumuna getirmek, ayrıca sosyalist parti adı ardına gizlenen komünist totaliterlerin iktidar ömrünü uzatmaktı. Bu örgütleri kurduran gizli polis “DC”. Siz 25 yıldan beri ajanlık, totaliter rejim kalıntılarına uşaklık ettiniz. Yoksul halkımızın demokrasi yalanlarıyla kandırıp korkuttunuz. HÖH-DPS partisinin Bulgaristan Türk, Pomak ve diğer Müslümanlarını temsil eden, haklarını savunan somut hedef ve programı yoktur. Vaatleri sözdedir, boştur ve yerine getirilmeyeceği peşin bellidir. Soydaşlarımız için yeni dönemde de hiçbir şey yapılmayacaktır. Hedef onları T.C.de bırakmaktır.
  3. “Bulgar Etnik Modeli” uydurmasıyla demokratik toplumun ilk ilkesi olan tüm azınlıkların tüm haklarının tanınması ilkesini baltalanıp yok edildi. Yıllar yılı zulüm gören, 1989 Mayısında öz doğal ve temel hakları uğruna isyan eden, ağır kayıplar kurbanlar veren, parçalanan ailelerimizin, topluluğumuzun özgün eğitim ve kültürel haklarının yasallaşmasına bu model saçmalığıyla engel oldunuz. Bugün okur yazar olmayan bir milyon kör cahil Bulgaristan vatandaşı var. Siz yalnız kendi çocuklarını okuttunuz. Artık AB’de ve Avrupa’da en yoksul halk topluluğu sayenizde biziz. İşimiz gücümüz elimizden alındı. 2.5 milyon insanımız Batı Avrupa’da ve 500 bin soydaşımız da Türkiye’dedir. Bu model bizim yuvamızı bozdu.
  4. Sayenizde sahte bir demokrasi kurduk. Siyasetçi yerini mafya aldı. Bakanlıklara. Bankalar, elektrik kurumlarına, kazançlı işlere hep sizin çocuklarınız atandı. AB fonlarından ülkemize gelen paralar sizin seçtiğiniz talancılara peşkeş çekildi. İktidar olduğunu dönemlerde 15 banka çökertiniz, doymadınız. İşsizlikse 100 defa arttı. Halk aç kaldı, aç!
  5. Sizinle aramızda derin bir uçurum belirdi. Kırmızıçizgi geçti. Sizim menfaatlerinizle kendilerine “oy kuyusu” dediğiniz kitle ve bizim kendilerine halkımız dediğimiz Türkler, Pomaklar ve Romların çıkarları bundan böyle hiçbir surette bağdaşamaz, uyuşamaz ve örtüşemez. Tokla açın aynı sofraya oturduğu nerede görülmüştür. Oyunu aldığınız insanları temsil etmiyorsunuz, aldatmaya, kanlarını emmeye devam ediyorsunuz. Siz iktidarda kaldıkça hiçbir sorun hiçbir zaman halktan yana çözülemez. Sizde böyle bir niyet ve hedef olmadı ve yoktur.
  6. 1990’da siz yani ajan sürüsü olmasa da kurulacak olan HÖH partisi Türk ve Müslümanların partisi olarak gösterilirken, insanlarımızı bilinçli olarak oyuna getirdiniz, yanılttınız, aldattınız. Türkiye Cumhuriyeti’ne kovulan yarım milyon soydaşımızı da aptallaştırmaya çalıştınız. Bu işi yaparken dernek başkanlarını bazı eski “dostlarınızı” yemlediniz. Gerek niyetlerinizi sis perdesi ardına gizlediniz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki soydaşlarımızı da boş umutlarla oyaladınız. Bugünde hiç birinin vatandaşlığı yok, iki arada bir derede sürünüyorlar. Hiçbir aileye yok açıp Vatana dönmeleri için çaba göstermediniz. Şimdi AB ülkelerinde oy kullanmak isteyen işçilerimizi ve ailelerini de pembe rüyalarla aldatmak peşindesiniz. İnsanlarımızı umutsuz ve aç bırak sizsiniz. Sizin beceriksizliğinizdir. Kimse bundan böyle HÖH partisine oy vermek istemiyor, çünkü 20 yıl aldatan yalancı bugün de yalancıdır, yalandırır.
  7. En büyük korkunuz Türk, Pomak ve Müslüman Çingene GENÇ AYDIN HALK ORDUSUNUN oluşmasıdır. Sizi çöpe atacak olan işbu ordu olacaktır. Bugün değilse yarın doğacaktır. Artık 250 bin Türk ve Pomak seçmen size yüz çevirdi. 12 Mayıs 2013’te bilinçli olarak HÖH-DPS’ye oy vermediler. 5 Ekimde bu sayı çok daha büyük olacaktır. . Kuzey Batı Bulgaristan’da burgucuları kandırmaya devam edfin.
  8. Şu BSP’lilerden, Sergeylerden dost olmaz, öpüşmeyin, sarmaşmayın şunlarla diye defalarca yazdık. Şimdi size karşı en fazla havlayan köpek oldular. Barekov dostunuz TV ekranlarında timsah gözyaşı dökmeye başladı. Bu dünyada en hafif şey “vicdandır.” Beslenen it sahibini ya sahiplenir ya ısırır. Bizimki “vicdansız” kalmış, Türkleri kötüleyenin azabı uzun sürer ve cezasız kalmaz. Kendisi anlatıyor, çocuk arabasıyla parka çıkmış, halk toplanmış, “Mezarını kaz ve öl, biz seni gömeceğiz” demişler. Tempo tutmuşlar! Siz parka ne zamandan beri çıkmadınız?.

 

Dört defa iktidar oldunuz ve Bulgaristan’ı çökerttiniz.

Bu hesabı kim ödeyecek?

 

Siz totaliter komünist küflü hurdalara uşaklık ediyorsunuz. HÖH-DPS partisi ekonomiden ve maliyeden anlamadığını, bu işin derme çatma kadrolarla olmayacağını, anlamalıydı. Devleti hırpalamak, dolandırmak, soymak ve önüne gelenden rüşvet almak için iktidar ortaklığı suçtur. Adliye bugün emrinizde olabilir ama yarın bağımsızlığını kazanır ve hesap soracaktır.  Başsavcı görevine daha önce savcılık makamına girmemiş 5 Baş Savcı atadınız, ama nereye kadar. Bir gün gelir bu halk BAŞSAVCISINI bulur. AB’nden gelen paraları (% 86) birkaç yüz kişi arasında paylaşılıyorsunuz. Bunun da hesabı sorulur. Dünyanın en güzel ülkelerinden biri eşek dikenliği kalamaz! Halk hak ettiği ve kendisine gönderilen paraları almanın yolunu bulur. Zaten çekirdek artık çatladı. Çingeneler bile uyanıyor.

 

Örnekleyelim.

            Bulgaristan C. 2007’den beri AB üyesidir. 7 milyar leva sübvansiyon aldı.

1989 yılında Bulgaristan 1 milyon ton domates üretmişti.

2009’da yalnız 60 bin ton üretti, ihtiyacını karşılamak için 56 bin ton domates dış alımı yaptı.

Aynı yıl Polonya, Almanya ve Türkiye’den 100 bin ton patates aldı.

Bulgaristan 1989’da 1 milyon ton elma üretti.

Ülkemizin yıllık elma ihtiyacı 120 bin tondur, 2013’te üretim 30 bin tondu.

80 bin tonu dışardan geldi.

Maydanoz, dereotu, kırmızı, yeşil tatlı ve acı biber (% 60) dıştan geliyor.

Bulgaristan dış satımında ana kalemlerden beri et ve etli mamullerdi.

2013’te et tüketimimizin % 90’nı yabancı ülkelerden sağlanıyor.

Geçen sene Romanya’da 7 milyon yumurta aldık….

Aynı dönemde 2007 yılından beri AB tarımsal üretimimizi geliştirmemiz için bize karşılıksız para veriyor, ama biz bu paralardan % 60’ını sayenizde doğru dürüst kullanamadık. Tütüncülere gönderilen paraları bile ödemediniz. Bu konu dipsiz kuyudur. Çünkü AB fonlarını dağıtma işi su başı “Saray Ağası” dır. Ben, çok çaldık, yeter artık deyen Çingene tanımadım…

 

Özet: HÖH-DPS yönetimi oy kitlesini oluşturan tarım emekçilerinin yanında, hizmetinde yer almadı, onların hak ettiği paraları çar çur etti. Yardımları kendi cebine aktardı. Gerçek buyken biz oyumuzu neden HÖH listesine verelim. Bunların biri değil hepsi hırsız, dolandırıcı ve rüşvetçidir.  Köy ekonomisinde gözü doymaz hırsız tayfası oluşturan HÖH-DPS elidi ile emekçi köylülerle soydaşlar arasında menfaat yakınlığı, çıkar kesişmesi, uzlaşma yolu yoktur ve olamaz.  Kırmızıçizgi çok derindir. Aşılamaz. Onlardan bize bir şey sızmadı ve sızmaz. Bu konuda ne de deseler boştur, asılsızdır, yalandır.

 

Sonuç: Bir iş yan başlarsa yan gider, ters başlarsa ters gider. AB üyeliğine katılma işi bizde yetersiz başladı. Çapulculuğa ve hırsızlığa dönüştü. Sorumsuzluk doğurdu. Halk sefilleşti.   Bu ters gidişin başında HÖH-DPS (Ahmet Doğan) vardı ve var. Bu yetki onun elinden mutlaka alınmalıdır. L. Mestan bunu yapabilecek güçte değildir. GERRB partisinin  tek başına iktidara gelmesi lazım. Paraların yalnız hısım akrabaya, kendi çevresine,  “mutralara şirketlerine”, mafyaya, oligarşiye dağıtılması, dışarı akıtılması devleti çökertir, halkı da bitirir.

Devleti devamlı borçlandırmak da çok tehlikelidir. 25 yılda ülkede 5 fabrika kurulmadı. Alt yapı için gelen ödenekler çalınıyoy, kaçırılıyor, sonra devlete ödetiliyor. Bu gidiş durdurulmalıdır. HÖH adamları bunu yapamaz, çünkü çalan kendileridir.

 

Ne yapmak gerek?

Bir defa HÖH-DPS partisine oy vermeyerek sert bir tepki gösterme ve hak ettikleri dersi verme zamanı geldi.

En kısa zamanda ve hatta daha bu yıl hazırlıklara başlayarak, Türkler, Pomaklar ve Çingeneler arasından en az 5 bin lise öğrencisini üniversitelere yöneltmeliyiz. Yüksek lisanslı ve İngilizcesi olan uzman kadrolara ihtiyacımız var. Bu kadrolar olmadan ülke çölleşmeye devam edecek. Onlar halkımızı ve ülkemizi AB ile bütünleştirme modülünü geliştireceklerdir. Bütünleşme algoritmamız AB’den gelmeyecek, biz hazırlamalıyız Bu bakıma, HÖH-DPS yönetiminin aklı çalışan gençleri ülkeden kovma politikasına kesin son verilmelidir. Halkın tepkisi yakındır.

Olaya bir başka açıdan bakalım. Bulgar gençler gittiler okudular ve geri dönmeye başladılar. Bir küçük örnek. Pazarcığa bağlı olan Panagürişte şehrinden Batı Avrupa’ya giden, okuyup, uzmanlaşıp, sertifikasını alıp dönen gençler artık aile kurmaya başladı. Yerleşiyorlar. Yılbaşından beri bu şehirde 150 bebek dünyaya geldi. 3 yıl önce bir yılda doğan çocuk sayısı 27 idi. İşte bu gençler AB ile bütünleşme işlerinde kaptan oluyor.Biz ne zaman geri döneceğiz.Baba ocağımız bizi bekliyor.

 

HÖH-DPS halkımızın AB ile bütünleşme zihniyetini öldürüyor. Bu düşüncenin hayat bulmasına imkân tanımak istemiyor. Bu işlerde her geçen gün geri kalıyoruz. Bu gidişle birkaç kişi çok zenginleşebilir, ama halkımız körleşiyor, köreliyor ve köleleşiyor. Halkımızın problemlerini kucaklayacak genç kadro ordusu yetiştirmemiz zorunlu oldu. Bunu HÖH-DPS yapmadı, planlamadı, yapmaya niyeti de yoktur. HÇH partisi bizden bir tek oy bekliyor. Zoru “bey gibi yaşamak” sırtımızda sefa sürmektir. Bu gidiş, gidiş değildir. Onların hepsi sırtımızdaki kenedir. Bu gidişe son vermek zorundayız. Biz kesin kararlıyız.

 Bültenimiz n.o. 9.

Reklamlar