Av.Bülent TURAN

Değerli dostlar;

Hukukta istinaf usulü, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle uygulanmaya başlandı.

Uygulamada yaşanan aksaklık ve sıkıntıları gidermek amacıyla hükümetin hazırladığı kanun tasarısı Meclis Genel Kurulunda süren yoğun mesai sonrasında kabul edilerek kanunlaştı.

Yargı ve hukuk camiasını yakından ilgilendiren bu kanunun ülkemize, milletimize, hukuk camiasına hayırlı olmasını dilerim.

Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun özetle aşağıdaki değişiklikleri sağlıyor:

 

1) Bölge adliye mahkeme başkanı, kendisine doğrudan bağlı olarak görev yapan personele disiplin cezası verebilecek.

2) Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılan, hukuki veya fiili nedenlerle bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde ilgisine göre diğer dairelerden kıdem ve sıraya göre üye görevlendirme görevi Bölge İdare Mahkemesi Başkanına verilecek.

3) Bölge idare mahkemesi başkanı, bir dairenin başkanı, aynı zamanda adalet komisyonunun da başkanı olacak.

4) Bölge idare mahkemesi başkanının yokluğunda, kıdemli daire başkanı, mahkeme başkanına vekâlet edecek.

5) Kanunla, bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) verilmesi nedeniyle, bu görev bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor. Ancak başkanlar kurulu, daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını karara bağlamaya devam edecek.
Bir dairenin kendi üyeleri ile toplanamadığı hallerde, ilgisine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi mahkeme başkanına verildiğinden, başkanlar kurulunun görevleri arasından çıkarılıyor.

6) Danıştay’da olduğu gibi, uyuşmazlık konusunun iki dairenin görevine girmesi halinde dava, ilgili dairenin isteği üzerine bu dairelerin birlikte yapacağı toplantıda karara bağlanabilecek. Bu durumda daire başkanlarından sadece kıdemli olan toplantıya katılacak ve toplantıya başkanlık edecek.

7) Bölge idare mahkemesi daireleri arasındaki iş bölümünü belirleme görevi HSK’ya verilecek. HSK, ilk derece mahkemelerinde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, iş dağılımını belirleyebilmesinin yanı sıra bölge idare mahkemelerinde daireler arasındaki iş bölümünü de belirleyecek.

8) Davaların daha kısa sürede çözümlenmesi amacıyla ara kararların, bölge idare mahkemesi daire başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından verilebilmesi imkânı getiriliyor.

9) Verilen kararın kesin olmadığı uyuşmazlıklar bakımından istinaf yoluna başvurulabilmesi amacıyla İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunsa” ibaresi, “farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa” şeklinde değiştiriliyor.

10) Bölge idare mahkemelerinin kesin olan kararları dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilecek.

11) Danıştay’ın, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen onama, gerekçe değiştirerek onama ve düzelterek onama kararı verdiği dosyalar doğrudan ilk derece mahkemesine gönderilecek. Ancak bozma ve kısmen bozma kararları, bölge idare mahkemesince yeniden bir karar verilmesini gerektirdiğinden, bu kararlar mevcut düzenlemede olduğu gibi bölge idare mahkemesine gönderilecek.

12) İstinaf ve temyiz incelemesi sırasında yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesin olacak.

13) Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren 7 gün içinde değil, 15 gün içinde, hükmü veren mahkemeye bir dilekçe sunulması veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle gerçekleştirilecek.

14) Bölge adliye mahkemesi ceza dairesinde duruşma açıldığında, görevlendirilen üyenin inceleme raporu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmü ve ilk derece mahkemesinde dinlenilen tanıkların ifadelerini içeren tutanaklar ile keşif tutanakları ve bilirkişi raporu okunmayacak, anlatılacak. Böylece kapsamlı dosyalarda bu belgelerin bütünüyle okunmasının yargılamayı uzatmasının önüne geçilmesi amaçlanacak.

15) İstinaf kanun yoluna yalnız sanık lehine başvurulması halinde yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenen cezadan daha ağır olamayacak.

16) Olası hukuka aykırılıkların giderilebilmesi amacıyla bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararları aleyhine, bölge adliye mahkemesi cumhuriyet başsavcılığının kararı veren ceza dairesine 30 gün içinde itiraz edilebilecek.

17) Sanık lehine yapılan itirazlarda süre koşulu aranmayacak. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceleyerek yerinde görürse kararını düzeltecek, aksi halde itirazı kesin olarak reddedecek.

18) Cezaların toplanması gerektiğinde bu hususta hüküm verme yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş mahkemeye, bu durumda birden çok mahkeme yetkili ise son hükmü veren mahkemeye ait olacak.

 

Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim,

Selam ve saygılarımla…

Daha detaylı bilgi için: https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem26/yil01/ss490.pdf ​
Av.Bülent TURAN
Çanakkale Milletvekili
AK Parti Grup Başkanvekili
Reklamlar