Zaman, İkinci Dünya Savaşı’nın son aşaması!

Amerikan güçleri Akdeniz’de Sicilya sahillerine demirlemişti.

Hitler’den taraf olan Musolini faşisti 5 yıl halka kan kusturdu.

İtalyan partizanları ve şehir gerillaları ona uyku uyutmuyordu.

İtalyanca yayın yapan birçok gizli radyo vardı. Bir gün sözü şaire Ezra Pound ‘a verdi.

Çok iyi hazırlanmış etkisi güçlü radyo konuşmasında o, amerikan askerlerine İtalya’ya ve İtalyanlara karşı “ATEŞ ETMEYİN!” dedi. Bu çok güçlü bir çağrıydı. ABD ordusunu etkiledi.

ABD Ordu Komutanlığı Ezra Paund’u tutukladı. “HAİN” ilan etti.

A.B.D işgal güçleri tarafından İtalya’da hücre hapsine mahkûm edildi.

Hakkında çok yazıldı çizildi. Lanetlendi ve övüldü.

İtalyan demokratları, geniş halk kitleleri, “Ateş Etmeyin!”, “İnsanları Öldürmeyin!” çağrısında “Hainlik” görmedi. Dünyada barışa çağıranı hapseden, bir yasa, töre, adet ve gelenek yok dediler.

 

Şair Ezra Paund barış şiirleri yazmaya içerde de devam etti.

“Öldürmesin kurşunlar insanları,

Bombalar düşmesin köylere,

Korkuyla uyanmasın çocuklar,

İhtiyarlara bombalanmamış mezar yeri bırakın!” dedi.

İtalya ve Avrupa’da barış sedaları güçlendiğinde, gizlice Amerika’ya götürüldü.

Nürnberg Mahkemesi’ne verilmesini isteyenlere, Mahkeme başkanı: “Biz barış çağrısı yapanları yargılamıyoruz!” cevabını verdi.

Washington’da Vatana ihanet suçundan yargılandı. Suçlu bulundu.

Cezaevi yerine St. Elizabeth Akıl Hastanesi’ne gönderildi ve orada 12 yıl kapalı kaldı.

Sonra mahkemenin kararı açıklandı: “deliliğe dayalı vatan hainliği,” demişlerdi. Öyle bir şey olamazdı. Bir adam ya delidir ya değildir! Deli halkına ve Vatanına hainlik edemez, çünkü Vatan ve Halkın ne olduğunu bilemez.

Belli Başlı Amerikan şair ve yazarlarının baskısı sonucunda, Dünya Barış Örgütünün çağırıları da dikkate alınarak Amerika Birleşik Devletleri hükümetince özel bir kararla serbest bırakıldı.

O gün dünya demokratik güçleri bir “Oh!” çekti.

Benzer bir olay bizde de yaşandı. Halkımızın sesi olan genç Oktay 198 Ocak 2013 günü saat 10’12 geçe, halkımızın HAİN dediği, Dönek Ahmedi, HÖH / DPS kongre kürsüsünden “Hainlerin burada işi olamaz!” sözleriyle savurup attı.

Dava görüldü. Dönek Ahmet, Deli Hastanesinde rapor ardına rapor aldı ve duruşmalara gelmedi.

Sonra da “turp gibiyim, kendimi gençleşmiş hissediyorum” dedi.

Biz şimdiye kadar deliliğin savdığını işitmemiştir, dedik ya bir adam ya delidir ya değildir, ama doktorlar “delidir” dediyse bugün de delidir, çünkü dünyada şimdiye kadar normalleşen deli yok.

Ne de anlatsak, onun Bulgaristan Türklerine yaptığı hainlik bu türden değil, doktor raporuyla af edilemez. Bizimki, tasarlanmış, planlamış, uzun süre hazırlanmış bilinçli bir ihanet ve hainliktir. Bizde, halkına ihanet eden Hainleri akıldan özürlü gösteren yasa olmasa da, şimdiye kadar yargılanan hainde yoktur. Bir de şunu ilave edeyim, akli problemli olanlara geçerli raporu yalnız İsviçre Tıp Komisyonları verebiliyor. Bizdeki raporlar da bire de sahtedir.

İki arada, bir burada bir orada vakit dolduran hainlerimizden HÖH kurucu lideri, gizli polis ajanı Ahmet Doğan seni, beni, partiyi, halkımızı, kamuoyunu ve devleti parmağında oynatmaya devam ediyor. Bulgaristan Türk ve Müslüman halkının bir asır devam eden hak ve özgürlükler mücadelesini bilinçli olarak baltaladığından dolayı halkımın vicdanında,  bilincinde ve gözünde en büyük ihanetçi ve haindir. Yaptığı kötülükler polis dosyalarından taşıyor.

Bir yurttaşı memleketinden vatanından kovmak, bir insanı anasından babasından ayırmak, bir insanı jurnalleyip tutuklatmak, sürgün etmek, yargılanmadan hapsetmek, işkence odalarında ezmek, ailesine baskı yapmak, sözde değil, fiili suçlardır ve hiç birinin affı yoktur ve olamaz. Halkımız büyük zulüm gördü. Bu zorbalık ve zulmü yapanlar, zor günlerimizde düşman yanında yer alanlar, zalimlere hedef gösterenler bire dek Haindir. Bu bilinç yerleşmeden kafası kesilmiş ve avluya atılmış tavuk gibi debbeleşmeye devam ederiz. İrademizin ve bilincimizin özünde bu anlayış ve yaklaşım olmadan ileri adım atamayız.

Bizde deliliğe dayalı hainlik olmadı. Kötülükler bilinçli yapıldı ve hesapları da adalet önünde verilecektir. Bizde kendilerini deli gösteren hainler vardı. Kaçamayacaksınız! Mazlumların adaleti yakanıza yapışmaya geliyor. 5 Ekimde sandığa önce HAİNLERİ gömelim!

Reklamlar