Çanakkale Savaşları’nın 100. yılında Mehmetçikler anıldı

Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılında büyük bir destan yazan Mehmetçik anıldı.

İnsanlık tarihinin en kanlı çarpışmalarının yaşandığı Çanakkale Savaşları’nın 100’üncü yılında büyük destan yazan Mehmetçik anılırken Nusret Mayın Gemisi’nden dökülen 26 mayın, zaferin en önemli kilometre taşlarından biri olarak unutulmadı ve bu başarı da dile getirildi.

GELİBOLU YARIMADASI İNCELENDİ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir, Anadolu Ajansı (AA) ekibiyle tarihi Gelibolu Yarımadası’nı gezip muharebe alanlarını inceledi. Bu savaşların Türk tarihi açısından çok önemli olduğunu belirten Erdemir, Rumeli Mecidiye ile hemen karşısındaki Anadolu Hamidiye Tabyası, Çimenlik ve diğer tabyaların 18 Mart 1915’te üstlendikleri rol bakımından büyük anlam kazandığını söyledi.

ÇANAKKALE MUHAREBELERİ’NİN DÖNÜM NOKTASI

Tüm tabyalardaki muhteşem müdafaa ile 1915’te İngilizlerin 16 büyük zırhlıdan oluşan donanmasının bölgeden geçemediğine işaret eden Erdemir, “Tabii bundan önce Çanakkale Muharebeleri’nin dönüm noktasını iyi anlamamız lazım” dedi. Erdemir, 18 Mart 1915’teki zafere giden sürecin iyi analiz edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “O gün ve müteakip günlerde İngiliz donanması, boğazı koruyan tabyaları susturmak ve mayınları temizlemek için harekata başlar. Çanakkale Muharebeleri’nin nihai hedefi İstanbul’u ele geçirmektir. 19 ve 25 Şubat’taki bu bombardımanlarda boğazın dışındaki Kumkale ve Orhaniye tabyaları ile karşılarındaki Ertuğrul ve Seddülbahir tabyaları susturulacaktır. Hedefin ikinci aşamasında ise boğazın iç tabyalarını susturmak için sonraki harekat devem eder. Mütemadiyen hemen hemen her gün boğaza girip bombardıman yaparlar. İşte o zaman Çanakkale Muharebeleri’nde denizden saldırı aşamasında ‘dönüm noktası’ olarak tanımlayabileceğimiz hadise gerçekleşir.”

NUSRET’İN KAHRAMANLIĞI

Nusret’in, “tarihe şan ve şerefle geçen” kahramanlığı Erdemir, İngiliz ve Fransız donanmalarının boğaza her girişinde manevra yaptığı alanın Erenköy Koyu olduğunu hatırlattı. Bu durumun, boğazı savunan müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa ve kurmay subaylarının gözünden kaçmadığına değinen Erdemir, “Bunun üzerine, tarihe şanla ve şerefle geçecek Nusret Mayın Gemisi’ne büyük bir görev düşecektir” ifadesini kullandı. Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey ve Nusret Mayın Gemisi Komutanı Yüzbaşı Hakkı Bey’in, kendilerine verilen görevi yerine getirmek için 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece harekete geçtiğini aktaran Erdemir, 26 mayını boğazın hiç kimsenin tahmin edemeyeceği noktasına, İngiliz ve Fransız donanmalarının manevra yaptığı Erenköy Koyu’na döşediklerini anlattı.

MAYIN DÖŞEME İŞLEMİ

Erdemir, mayın döşeme işleminin 05.30-08.00 saatlerinde gerçekleştirildiği bilgisini vererek şunları kaydetti: “Nusret, o gün 26 mayını Erenköy Koyu’na, diğer mayınlardan ve mayın hattından farklı şekilde kıyıya paralel, yaklaşık yüzer metrelik arayla döşer. İşte esasında Çanakkale Muharebeleri’nin denizden saldırıdaki dönüm noktası budur: 18 Mart günü İngilizlerin üç büyük zırhlısı, Nusret’in döşediği o mayınlara çarparak battı. ‘Çanakkale’deki en büyük dönüm noktası nedir?’ diye soracak olursak, kara muharebelerinde elde edilen başarıdan önce Nusret’in döşediği bu 26 mayındır. Nusret, sadece Türk tarihine değil, dünya tarihine geçecek çok önemli bir vazife ifa etmiştir. Çanakkale Muharebeleri’nin kaderini birinci aşamada değiştirmiştir. O gün Nusret, o mayınları döşememiş olsaydı, kara muharebeleri muhtemelen olmayacak, müstahkem mevkinin her iki tarafındaki savunma düşecek, mayınlar temizlenecek, İngilizler kendilerine belirledikleri hedefe yani İstanbul’a ulaşabilecekti.”

Oktan KELEŞ-http://www.onaltiyildiz.com/haber.php?haber_id=4065 -alıntı

Reklamlar