Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK)

Genel Başkanı Rafet Ulutürk,

Bulgaristan Türkleri olarak devletin güçlenmesinden yana olduklarını söyledi.

 

Ulutürk, Bayrampaşa’da Titanik otelinde düzenlediği basın toplantısında,Türkiye Genelinde 8 milyon civarında Bulgaristan göçmeni olduğunu belirtti.

Balkanlar’daki en büyük nüfusun Bulgaristan Türkleri’ne ait olduğunu ifade eden Ulutürk, şöyle konuştu:

“Biz siyasetten uzak durduk fakat her zaman devletin yanında olduk. Bulgaristan’dan gelenler 1951 göçmenlerimiz Adalet Partisi’nden Menderes’in yanında olmuşlardır. 1968’de gelenler Demirelci olmuşlardır nedeni devletin başında Demirel olması. 1978 göçmenlerimiz Ecevitçi’dir. Çünkü o dönemde devletin başında Ecevit vardır. 1989 göçmenlerimiz ise Özalcılardır.

Bunlara baktığımızda, biz Bulgaristan Türkleri her zaman devletin yanında yani devletin Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesinden yana olmuşlardır. Özellikle bu yıl çok önemli çünkü dünya yeniden şekilleniyor bunun için Türkiye Cumhuriyetinin bu seçimlerden güçlü çıkmak zorundadır. Bunun için bizler bu yönde oylarımızı kullanmak zorundayız. Bizlerden her tür insanımız çıkar amma bizden bir tek hain çıkmaz. ” dedi.

Bayrampaşa TİTANİK otelinde BASIN AÇIKLAMASI

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK)

Genel Başkanı Rafet Ulutürk,

Bulgaristan Türkleri olarak devletin güçlenmesinden yana olduklarını söyledi.

 

Ulutürk, Bayrampaşa’da Titanik otelinde düzenlediği basın toplantısında,Türkiye Genelinde 8 milyon civarında Bulgaristan göçmeni olduğunu belirtti.

Balkanlar’daki en büyük nüfusun Bulgaristan Türkleri’ne ait olduğunu ifade eden Ulutürk, şöyle konuştu:

“Biz siyasetten uzak durduk fakat her zaman devletin yanında olduk. Bulgaristan’dan gelenler 1951 göçmenlerimiz Adalet Partisi’nden Menderes’in yanında olmuşlardır. 1968’de gelenler Demirelci olmuşlardır nedeni devletin başında Demirel olması. 1978 göçmenlerimiz Ecevitçi’dir. Çünkü o dönemde devletin başında Ecevit vardır. 1989 göçmenlerimiz ise Özalcılardır.

Bunlara baktığımızda, biz Bulgaristan Türkleri her zaman devletin yanında yani devletin Türkiye Cumhuriyetinin güçlenmesinden yana olmuşlardır. Özellikle bu yıl çok önemli çünkü dünya yeniden şekilleniyor bunun için Türkiye Cumhuriyetinin bu seçimlerden güçlü çıkmak zorundadır. Bunun için bizler bu yönde oylarımızı kullanmak zorundayız. Bizlerden her tür insanımız çıkar amma bizden bir tek hain çıkmaz. ” dedi.

Basın Açıklamasının tamamı

Titanik Otel İst. Bayrampaşa 23.05.2015

Bulgaristan Türklerinden “Yeni CHP” ye isyan!

 

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve devamı hususunda vazgeçilmez gördüğümüz ve Atatürk ile özdeşleştirdiğimiz Cumhuriyet Halk Partisi’ni her zaman ve her koşulda gönülden desteklemiş olan Bulgaristan Türkleri, 7 Haziran 2015 milletvekili genel seçimi aday listelerinde kendi hemşerilerinden olan aday adaylarına gereken değer ve önemin verilmediğini üzülerek fark etmiştir.

Cumhuriyetin değerlerine ve onun kurumlarına böylesine sadık ve vefakâr olan toplumumuzun Yeni CHP Lideri ve yönetimi tarafından yok sayıldığı kanaatine varılmıştır.

 

Özellikle bugüne kadar yetiştirdiği ve bağrından çıkardığı insanlarının eğitim düzeyi ve çalışkanlığı ile her kesim tarafından yüksek kabul görmüş bu güzide toplumumuzu hiçe sayarak, milletvekili aday listelerinde hemşerilerimize yer verilmemesi, biz Bulgaristan Türklerinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne olan bakış açımızı ve tutumumuzu yeniden gözden geçirmemize sebep olmuştur.

Bulgaristan göçmenleri olarak değerlerimizden ödün vermezken, CHP yönetiminin Cumhuriyetin kuruluş değerlerine ve millet egemenliğine gereken önemi göstermediği kanaatine vardık.

Batının sözde Ermeni Soykırımının 100. yılı için anma hazırlıklarını sürdürürken, Papa ve maalesef paralelinde CHP de boş durmadı. CHP, Kurtuluş Savaşını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni soykırımcı ilan eden Doğan’ı kontenjandan İstanbul 2. Bölgeden 1. Sıradan aday yaptı.

CHP’nin Ermeni Adayı: Selina Özuzun Doğan’ın “Kültürel soykırım devam ediyor” ve “Adaylığımın Ermeni soykırımının 100. yılına gelmesinin simgesel bir anlamı var”ve“Bunun CHP’ye olumlu yansımaları olacaktır” demesi oldukça manidardır.

Ayrıca Selina Doğan’ı eşi Erdal Doğan hem CHP’yi hem de Mustafa Kemal Atatürk’ü soykırımcılıkla suçladığı ve Türkiye’yi uluslararası mahkemelere şikâyet ettiği de ortaya çıkmıştır.

 

Yeni CHP bu tavrıyla Ermeni Soykırım yalanına destek olmuştur.

Bu tutum ülkenin birliğine değil bölünmesine hizmet eder.

Bu kararın sözde Ermeni soykırımı iddialarının 100. yılına rastlamış olması da ayrıca üzüntü vericidir. Başta ABD olmak üzere batılı birçok ülke soykırım yalanı bahanesiyle Türkiye Cumhuriyeti aleyhine karar almış iken CHP bu tavrı ile Türkiye’yi arkadan hançerlemiştir.

CHP’ye oy vermeyi düşünen vatandaşlarımızın bu konuyu dikkate almalarını öneririz. Bu bağlamda CHP’ye oy vermeyi düşünen Bulgaristan Türklerinin de bu konuyu dikkate alacaklarından eminiz.

 

Selina Doğan’ı eşi Erdal Doğan, Kürmeş Derneği’nin internet sitesinde, “Dersim soykırımı” başlıklı yazısında açıkça Atatürk’ü “soykırım”cılıkla suçladı.

Iğdır 2’nci sıradan milletvekili adayı olarak giren Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği Genel Başkanı Göksel Gülbey’in isminin çizilmesine de neden oldu.

“Ermeni bir adayı liste başı yapıyorken Göksel Gülbey’in Iğdır’dan listeye girmesi tezat olur” uyarısı üzerine Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nden ismi değiştirme yetkisi aldı ve bu yetkiyi kullandı.

Birinci sıradaki Adil Aşırım’a dokunmayan Kılıçdaroğlu 2. sıradaki Gülbey’in yerine İrfan Bakır’ı getirdi.

Büyük Atatürk’ün CHP’si gitmiş yerine yabancılara uşak olmayı seçen dışardan yönetilen bölücü bir CHP haline gelmiştir.

 

Anlaşılan o ki Yeni CHP ülkeyi bölme, milleti ayrıştırma parçalama şeklindeki emperyalist oyuna ortak olmuştur. Bu açıklamanın soykırım yalanının 100. yılında yapılması ve bu kişinin de simgesel olarak aday gösterilmesi dikkatlerden kaçmamaktadır.

 

Yeni CHP yönetiminin bu kararı Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı saygın Ermeni yurttaşlarımızı da incitmiştir.

CHP Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen değil reddeden bir Ermeni kökenli vatandaşımızı aday gösterseydi Türkiye’nin birliğine hizmet etmiş olurdu.

Bununla kalmayıp Bölücüleri Habur Sınır Kapısında karşılayan ve her zeminde avukatlığını yapan Sezgin Tanrıkulu’nun İstanbul yine göçmenlerimizin yoğun olduğu bir bölgeden 3. sıradan aday gösterilmesi Bölücülere karşı mücadelede devletinin ve milletinin yanında olan Bulgaristan Türklerini derinden yaralamıştır.

 

Ayrıca DHKP-C örgütüne insan kaynağı sağlayan Grup Yorum’un eski solisti Hilmi Yarayıcı’nın CHP’den milletvekili adayı olarak göstermesi tepkilerimizde ne kadar haklı olduğumuzu ispatlamıştır. Daha dün Türkiye Cumhuriyeti Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C gibi devlet düşmanı katillerin savunucusu olan Grup Yorumun solistin adaylığı bizleri bir kez daha derinden yaralamış ve hayal kırıklığına uğratmıştır.

Her durumda Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden CHP yönetiminin bu tavırları hangi Atatürkçülük ile hangi Cumhuriyetçilik hangi Milliyetçilik ile açıklanabilir. Bu kadar Atatürk ve devlet düşmanını bünyesinde barındıran CHP’nin biz Bulgaristan Türkleri tarafından bundan sonra düşman gördüğümüz zihniyetlerle aynı kefeye konulacağını belirtiriz.

Yukarıda belirttiğimiz çerçeve içerisinde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzun dönemdir tek yönlü karşılıksız oy vermekte olan biz göçmenleri anlayamayan “Yeni CHP” yönetiminin tutumu nedeniyle, 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimlerindeki kararlarından dolayı uyarıyoruz.

Önümüzdeki Genel seçimlerde Türkiye’de yaşayan camiamız özellikle Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli, Bursa, Balıkesir, Aydın, Manisa, Adana ve İzmir seçim bölgelerinde 7 Haziran seçimlerinde Yeni-CHPnin, Atatürk’ün CHPsini tasfiyesini görmezden gelmeyecektir.

CHP yöneticilerinin sık sık dile getirdikleri “Yeni-CHP”nin ne anlama geldiğini böylece Bulgaristan Türkleri olarak bir kez daha anladık. Cumhuriyetin kuruluşu ve yükselişinde Atatürk’ün CHP üzerinde oluşturduğu etki ve yol göstericiliği tartışma götürmez bir gerçektir.

Cumhuriyeti kuran bir partinin kuruluş yıllarında sahip olduğu vizyondan uzaklaştığı ve Cumhuriyetimizi Cumhuriyet yapan değerlerden ve Atatürk’ün çizdiği yolun dışına çıktığını üzülerek müşahede ediyoruz.

Atamızın önderliğinde kurulan bu partinin geçen süre içerisinde nasıl savrulduğunu ve Atatürk’ün CHP’sinin tükendiği ve yeni yönetimin Cumhuriyet ideallerini taşıyamadığı net olarak ortaya çıkmıştır.

Kendi içinde dar bir kalıba bürünen, çevresinde olup bitenlerden habersiz; gerçeklerden ve halktan, Cumhuriyet ideallerine gönülden bağılı Bulgaristan Türklerinden uzak sadece kendi dar çerçevesinde hareket eden bir yapıya bürünmüştür.

Bundan böyle halkımızı ve büyük topluluğumuzu yok sayarak siyaset yapılmayacağını başta CHP yönetimi olmak üzere tüm siyasi partilerimiz anlamak zorundadırlar. Umarız bundan sonraki CHP’nin yeni yöneticileri bu gerçeğin farkına varırlar.


Saygılarımızla,

 

Rafet ULUTÜRK

Genel Başkan

BULTÜRK Derneği

Bayrampaşa – İstanbul

BT-01

Reklamlar