Stara Zagora yerel meclisi, Müslüman – Türk isimleri ile ifade edilen ya da ilişkilendrilen coğrafi yer adlarının, Bulgar adları ile değiştrilmesine yönelik peryodik girişimleri, Bulgaristan’daki Müslüman toplumu arasında ciddi endişlere sebep olmuştur.

2018 yılı Mayıs ayında, Stara Zagora Belediye Meclisi, belediye sınırları içersinde yer alan Türk – Arap isimleri ile anılan toponimlerin isimlerinin değiştrilmesi ile ilgili bir strateji oluştrulması için kurulan geçici komisyonla faaliyetlerini yenilemeye karar verdi.

Bazı yerel meclis üyeleri tartışmalarda ve medya mensuplarına verdikleri demeçlerde, isimlerinin modern ve Avrupai olmadığını, vatandaşlara yönelik teknik, tarihi ve ahlaki değerlerini yitirdiklerini ve modern gerçeklerle uyum içinde olmadıklarını ifade etmişlerdir. Bulgar isim sisteminin ilkeleriyle, telaffuz etmenin zor olduğunu ifade etmişlerdir.

Şu ana kadar yürürlükte olan 1315 sayılı Kararnameye göre: “İsimler, Bulgar dilinin zenginliğini ve güzelliğini yansıtmalı, yüksek sesli, anlaşılabilir, telaffuz edilmesi kolay olmalıdır. Haysiyet ve gurur duygusuna ilham olmalıdırlar”.

Belediye meclisinin nedenleri ciddiyet dışıdır. İsimlerin zor telaffuzları onları değiştirmek için bir neden değildir. Hepimiz ana amacın farklı olduğunu biliyoruz. Yani, toponimler Türkçe – Arapçadır ve silinmeleri gerekir, belediye topraklarında İslâm’ı hatırlatmak için hiçbir şey olmamalıdır.

Bu durum, sorunlu dönemlerden ve “soğuk savaştan” sonra modern Avrupa’daki müktesebatın ve Bulgaristan’daki demokratikleşmenin ciddi bir endişesi ve ihlalidir.

         Stara Zagora Yerel Meclisi tarafından yapılan bu teşebbüs, insanların isimlerini değil bu defa alanların ve coğrafi yerlerin bir nevi “isim değiştirme sürecidir”. Bu girişim, dilin doğal alanına siyasi bir istiladır ve Bulgaristan’daki multikültürel toplumun dini ve etnik höşgörüsünü olumsuz yönde etkilemektedir.

                Din ve etnik aidiyetlik kimliği ne olursa olsun, hepimiz bu toplumun eşit bir parçasıyız. Bulgar kökenli olmadıklarından dolayı yer adlarının ve toponimlerin isimlerinin değiştirilmesi, Avrupa ve dünyada multikültürel ve çok yönlü bir ülke olarak görülen Bulgaristan gibi bir ülkeye yakışmıyor ve en önemlisi bu ortak yaşam biçimine karşı bir suçtur. Bu hatadan geri dönüleceğine inanıyoruz.

Sözkonusu coğrafi yerlerin çoğunun tarihte hiç bir zaman başka isimlerinin olmadığını belirtmemiz gerekmektedir. Stara Zagora Yerel Meclis üylerinin iddia ettikleri gibi, isimler yabancı olarak kabul edilmez. Mevzu bahis yer isimleri hiç bir zaman yabancı olmamışlardır onlar bizimdir – Bulgar isimleridirler, onlar bu topraklara  ve ortak tarihimize yüzyıllardır aittirler. Yer isimlerinin işte bu özellikleri Bulgar dilinin zenginliğini ve güzelliğini yansıtıyor.

Yerel meclislerin tarihi konularda tartışmalı kararlar alma deneyimleri, tarihi, keyfî okumaya benziyor. Bu aynı zamanda tarihi inkar etmeyi ve silme girişimi anlamına geliyor.

Coğrafi yer adlarının değişimi ırkçılığın ve Müslümanlarla ilgili herşeye karşı hoşgörüsüzlüğün çok kritik düzeyde olduğunu göstermektedir. Bu süreç son derece tehlikelidir ve toplumdaki yeni bir bölünme çizgisine yol açabilir, bu da sözde “isim değiştirme sürecinden kaynaklanan yaraları daha yeni yeni tedavi etmeye çalışmaktadır.

Geçtiğimiz son aylarda, yer adlarının isimlerinin değiştirme eylemi, Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların ve Türklerin ülkeyi tehdit eden unsur olarak görüldüklerini ve yüzyıllardır omuz omuza yaşamış ve aynı kaderi paylaşmış olsak da, yabancı unusur olarak algılandığını açıkça gösteren başka bir eylemdir.

Bu tür girişimler, vatandaşların devlete ve kurumlara karşı güvenini azaltmaktalar. Bu girişim, Bulgaristan’da ikamet eden Türklerin ve Müslümanların duygularını zedeleyen, kendilerini kırgın, itilmiş ve yabancılaşmış hissettiren bir eylemdir.

Stara Zagora Yerel Belediye Meclis üyelerinin sözkonusu yerlerin isimlerinin değiştirilmesi için öne sürdükleri nedenler, yakın geçmişte aynı nedenlerle insanların onurlarına ve kimliklerine saldırıyı hatırlatıyor.

Stara Zagora Yerel Belediye Meclisi’nin Türk – Arap menşeli isimlerinin değiştirilmesinden vazgeçmeye ve bunun yerine belediyenin idari sınırları alanında daha yararlı bir girişim için kendilerine sesleniyoruz.

Bütün Bulgar kurumlarına, bu konunun anlamını ve önemini ve gelecekte okunacak tarihi etkileri derinleştirerek olan bu konuya ciddi bir ilgilenmeye çağırıyoruz.

Kamuoyuna ve sivil toplum örgütlerini geçmişi bugünü ve geleceği ilgilendiren bu ciddi konu hakkındaki görüşlerini ifade etmeye çağırıyoruz.

         Bulgaristan’daki Müslümanlar her zaman ülkelerine karşı sadık, fedakar ve iyi niyetliydiler, bu davranışı haketmiyorlar. Biz ülkemizde diğer vatandaşlar ile eşit olarak yaşamak istiyoruz.

Bulgaristan Müslümanları Diyaneti bu sorunun çözümü için gereken adımların atılacağını ümit ediyor.

 

Bulgaristan Müslümanları Diyaneti

Reklamlar