On yıldan bugüne dek, Bulgaristan’ın ilk defa MaastrichtAnlaşmasını ihlal ettiği ve GSYIH’nın izin verildiği gibi kamu açığının yüzde 3 oranını aştığı günlerde, Bulgaristan’daki iktidar, tekrar ülkenin gündemine avroyu taşımaya karar verdi. Anlaşılan 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren Avro Bölgesine son giren ülke Letonya’yı örnek alarak Bulgar yetkilileri, Avro’ya merak sardılar. Çünkü, Maliye Bakanı Vladislav Goranov, Litvanya’dan, hükümetin Avro Bölgesine girmemiz için, avroyu tadevüle koyan 19 ülkeden Bulgaristan’ın yol haritası talebini sunma niyetlerini açıkladı.

Avronun Avrupa Birliği üye ülkelerde tedavüle konması, prensip olarak üyelik anlaşmalarında yer almış ve hazır oldukları zaman ulusal paranın ortak Avrupa parasıyla değiştirilmesi için bu sorumluluğu üstlendikleri sözleri belirtilmiştir. Bu adımı şimdiye kadar 19 üye ülke atmış ve onlar bugün “Avro Bölgesini” oluşturmaktadır.

Şöyle ve böyle avronun tedavüle konması tüm AB ülkelerinin görevidir. Asıl soru ise uygun zamanın seçilmesinden kaynaklanıyor. Uzmanlara göre, Bulgaristan için en uygun zaman 2008-2009 dünya mali krizin arifesindeki zamanmış, ki bu dönemde ülkenin kamu maliyesi ve makroekonomik göstergeleri mükemmeldi ve Maastricht Anlaşmasının en titiz gerekçelerine cevap veriyordu. Şu ve bu nedenden dolayı, ancak hem Bulgar yetkililerin, hem de Avro Bölgesi ülkelerinin ihtiyatlı tutumundan dolayı, iki taraf arasında “döviz evliliği” konusu ciddi bir şekilde bir türlü ortaya atılmadı. Söz konusu günlerde ne Bulgaristan’ın avroya ihtiyacı vardı, ne de Avro Bölgesi ek sorunları beraberinde getirecek olan yeni bir üyeyi kabul etmek için can atıyordu.

Peki neden Sofya, avronun tedavüle konması konusunu gündeme taşımak için bugünü seçti?

Maliye bakanına göre, güya bu konuda siyasi uzlaşma sağlanmıştır ve Bulgaristan’ın 2020 yılına kadar avroyu tedavüle koyması söz konusu olabilirmiş. Maliye bakanına göre, Bulgaristan avronun tedavüle konmasından yarar görecek, çünkü levanın avro ile değiştirilmesi, ülke ekonomisini olumlu şekilde etkileyecektir. Yine bakanın sözlerine göre, döviz riskinin hesaplanması kaçınılmış olacak, bu durum ise yabancı yatırımların artırılmasına neden olacaktır. Vladislav Goranov’a göre, avronun Bulgaristan’da tedavüle konması durumunda, diğer ülkelerde yaşanan malların ve hizmetlerin pahalılaşması olayı yaşanmayacak, çünkü fiyatları kontrol edecek mekanizmalar mevcuttur.

Reklamlar