Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlendiği Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi – Kültürü Sempozyumu’nda, Kocaeli’nin iç göç meselesi ve kaybedilen topraklardan kente yapılan nüfus yönelmesi ele alındı.

Matrakçı Salonda gerçekleştirilen ikinci gün oturumlarının öğleden sonraki bölümünde 19. Yüzyıl belgelerinin ışığında Kocaeli iç göçü aktarıldı. Aynı zamanda oturum başkanı olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nedim İpek 1830-1840 yılların arasında Kocaeli’de İç Göç başlığında bir sunum yaptı. İzmit’in 1337’de Osmanlı hâkimiyetine girdiğini hatırlatan Prof. Dr. İpek, kentin sınırlarının hem Osmanlı ve hem Cumhuriyet dönemlerinde birçok kez de­ğiştirildiğini kaydetti. Sancak dışından gelenlerin kasaba, köy ve çiftliklere yerleştiklerini kaydeden Prof. Dr. Nedim İpek, “Gere­de’den gelip kasaba dâhilinde hamallık yaparak geçimlerini temin edenler mev­cuttur. Keza bıçkıcılar geçici süre sancak dâhilindeki bıçkı atölyelerinde faaliyette bulunmuşlardır. Sancak dâhiline gelenlerin bir kısmı belirli bir süre çalıştıktan sonra memleketlerine geri dönmüşlerdir. Bekâr olarak gurbete çıkanların bir kısmı sancak dâhilinde yerli bir kadınla evlenerek burayı kendisine mekân tutmuştur” dedi.

BULGARİSTAN’DAN KOCAELİ’NE GÖÇ

Oturumda kaybedilen topraklardan Kocaeli’ne yapılan göçler de ele alındı. Doç. Dr. Önder Duman, bu çerçevede “1950-1951 Bulgaristan Göçü ve Kocaeli Vilayeti “ konulu bir sunum gerçekleştirdi. Kırım Savaşı, 93 Harbi, Osmanlı Yunan Harbi, Balkan Savaşları ve Cihan Harbi’nin etkileri nedeniyle Anadolu’ya kitlesel olarak yönelmelerin olduğunu anlatan Doç. Dr. Duman, Bul­garistan’dan da bu süreçte önemli miktarda muhacirin Anadolu’ya geldiğini söyledi. Sunumda, Cumhu­riyet dönemine gelindiğinde bu göç hareketliliği ivme kaybetmediğini ve 1980’lerin ortalarına kadar Bulgaristan’dan Türkiye’ye dönemsel olarak kitlesel göçlerin devam ettiği kaydedildi.

KOCAELİ’NİN PAYINA 352 AİLE DÜŞTÜ

1950’den itibaren kitlesel bir göçün başladığına dikkat çeken Doç. Dr. Önder Duman, yaklaşık iki yıllık süre içerisinde cereyan eden bu göç süreci sonunda Bulgaristan’dan Türkiye’ye 150 bin civarında göçmen bu süreçte Kocaeli Vilayetinin payına 352 aile düştüğünü ifade etti.

GÜNEY RUSYA’DAN GELEN NOGAYLAR

Oturumda ayrıca Sakarya Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Gülcan Memiş de

Güney Rusya bozkırlarında hüküm süren Nogayların, Rusların izlediği baskı yönetimi sonucunda 19. Yüzyılda Anadolu’ya yönelik göçünü aktardı. Nogayların 1853-1856 Osmanlı – Rus Kırım Savaşı sonrasın­da, yaşadıkları toprakları terk ederek Anadolu’ya göç etmek zorunda kaldıklarını anlatan Gülcan Memiş, Anadolu’daki bu yerlerden birinin de Kocaeli Sancağı olduğunu söyledi.

KOCAELİ’DE POMAK VARLIĞI

Matrakçı Salondaki 8. Oturumun son sunumunu ise “Göçün ve Belleğin İzsürümü: Batı Trakya’dan Kocaeli’ne Bir Pomak Ailesinin Sözlü Tarihi” konusu ile Sinan Vardar yaptı. Vardar, Kocaeli’nde yaşayan Pomak kökenli bir Çavuşoğlu ailesini izleyerek çalışmasını şekillendirdiği söyledi. Vardar, “Ailenin göç hikâyesi, göçün zorluklarına ilişkin anlatıları içer­mesinin haricinde; Osmanlı dönemine, Yunanistan devlet politikalarına, Yunan İç Savaşı’na ve 1960 yılı itibarıyla başlayan Türkiye’ye yerleşim sürecine ilişkin hatı­ralar barındırması bakımından da çarpıcı bir sözlü tarih kaynağı oluşturmaktadır” dedi.

 

Kocaeli Gazetesi

Reklamlar