Tarih: 10 Eylül 2018
Yazan: Neriman E. Kalyoncuoğlu
Konu: Biz bütün gerçeklerin ortaya çıkacağına inanıyoruz.

O ağır çekti,  sıkıntı ve belirsizlik yılları geride kalalı 35 yıl oldu. Eşeledikçe dinmemiş sızılar, hala yaşanan kabuslar çıkıyor karşımıza. Bir Türk etnik ve kültür azınlığı olarak biz 1 200 000 (bir milyon iki yüz bin) komünist ve 10 600 (on bin altı yüz bin) gizli polis ajanı (DS-li) bulmuşuz karşımızda. Onlara bağlı kolluk kuvvetleri, polis, jandarma ve ordu, hapishaneler, işkence odaları, infaz merkezleri, toplama kampları, helallik almadan  ve mezarsız gömülme korkusu, sindirme – yıldırma –çıldırtma makinaları ve ayakta kalmışız. Dedelerimizin ve babalarımızın hepsine “Siz kahramansınız!” demek istiyorum. Kahraman olmak bazen susmak, bazen yumulmak, bazen de içine öyle bir kapanmaktır ki, yıllar sonra bile gerçek kimliğine dönemezsin.

Bize yapılan büyük saldırının ne ideolojisi, ne dini, ne insanlık yanı ü nede hukuku vardı. Bu bir çılgınlıktı.  Bize saldıranlar bizden defalarca bilinçsiz, kimliksiz ve dinsizdiler. Kendilerini boşa harcadılar. Şu da var Bulgar halkını çok ağır yaraladılar. Gerçeği söylemeye bugün de kalpleri perdelidir. Kendi yaptıklarına akılları yatmıyor. Zulüm işleyenlerin devam eden inkarcılığı, korktuklarının ifadesidir.

Bulgaristan’daki Türklerin yeni edebiyatını yazanlara selamım olsun.
Bizde de ŞAİRLER ve şairler, YAZARLAR ve yazarlar var. Halka ışık veren aydınlarımız ve sürünün ardından loş lamba taşıyanlarımız var.
İşte size, adı hiçbir ansiklopedide, dergide ve şiir şölenlerinde anılmayan bir şiir ve şairimiz:

Dr. Ebazer Yusuf MEHMET ve bir şiiri:

O BİR KABUSTU
(Lüzumsuz hatıra)

Malumdu, 1985-te ülkeye çökmüştü siyah bulutlar
Türk insanları perişana döndü, kalmamıştı umutlar
Her adımda belirmişti aşırı milliyetçi ve kudurmuşlar
Zorla isim değiştirmeyi dayakta ve ölümde bulanlar!

Aydınlar, cesurlar sürüklenmişti Beleneye
Korkunçtu durum, yoktu zaman melemeye
Ucuzdu ölüm, bedeldi bir tek kelimeye
Bakmazdı vahşiler ne dinine, ne diline ne menşeğine…

Ah Belene…vah Belene, anılmış cehennem Belene…
Buraya kimler atılmadı ki, acımadın masum tenlere…
Doğuştan özgürlük – insanlar içindir! senin neyine?
Ah Belene, vah Belene…cehennemi geçen Belene…

Neye kudurdun bu vatanda doğan türklere
Ne korkunç suçlar işledin bakarak keyfine
Vahşet, şiddet ve zulüm – hepsi kuş beyninde!
Kainat, tabiat ise – şaşıyordu acımaz örneğine!

Sana getirenler – çoğu bu ülkenin çeşit ilinden
Hepsi aydın ve bilgiliydi, coşardı sanat ve ilimden
Belene! anlamazdın sen kimsenin dilinden!
Ve kaçamazdı kimse senin vahşi elinden…

Hiç birinin günahı yoktu, hepsi suçsuz suçlu…
Hepsi doğanın çalışkan, üretken ve yararlı kulu!
Ulus, diin ve adı için düşürüldü onların buraya yolu
Ve zaman geçti…unutuldu diyerek kapanamaz bu konu!

Kimseden haber yok, tüm dünyadan ayrı
Çektirdi vahşiler kapalılara üzüntü ve kahrı
İnsan demir değil ki, hissetmesin bu kahrı
Kim anlardı ki halden, kimlere yaparsın ki çağrı…

Hey hür halklar, Belenede neler oldu duydunuz mu?
Bu dürüst kahraman insanlara yapılanları okudunuz mu?
İnsanlık uğruna bu vahşete son noktayı koydunuz mu?
En samimi barışçıl yollarla suçluları buldunuz mu?

Belenede günler biribirine benzer, yüreklerde acı…
Aşırı sabırla, gayret ve direnişte bulursun ancak ilacı
İşkence ve zulümculara madalya taktı baş savcı
Hafiyelik ve hilekarlık yapanlara ise taktılar tacı

Şirin vatan Bulgaristan, fakat her yerde demir perde
Sansür, adaletsizlik ve ölüm uygulanır her yerinde
Sıkıntılar çok…derman yok bu duyulmadık derde
Bütün ocaklar ve kainat bile burda hep kederde…

Tüm masumlar burda oldu çelik bilek
Durumda en doğru kararları almak gerek
Ne pahasına olursa olsun, dayanmalıydı yürek…
Umudumuz – dünya ülkelerinden gelececekti destek…

Bizler millet olarak herkese kucak açarız
Yılmadan yorulmadan iyilik ve insanlık saçarız
Barıştan yanayız, sabırla beladan kaçarız
Düşmanlık yapanlara kalbimizle şaşarız.

Tarlada buğday gibiyiz, hem solarız hem biteriz
Adalet uğruna, ölüme bile gidenleriz
Mazlumlara, yaşlılara ve çocuklara saygı duyarız
Zorbaları ve hilekarları yerle bir ederiz!

Zaman gelir durulur bulanık akan sular
Adalet geçikse de yıkılır önünde her duvar
Bu dünya içinde böyledir gerçek kurallar
Yanlış yapanlar gün gelir elbet ki kan ağlar!

Belene Gazisi pratisyen doktor Ebazer Yusuf MEHMET.
Çufalar (Tıkaç) Kaolinovo (Bohçalar).ŞUMNU

Lütfen paylaşınız.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Reklamlar