Rafet ULUTÜRK konuşması;

Değerli konuklar ve değerli misafirler: “Bulgaristan Türkleri Birlik ve Kardeşlik Panelimize” ilgi duyan ve bu akşam bizimle beraber olmaya zamanınızı ayıran kardeşlerim, 26 Mart’ta yapılan Bulgaristan erken genel parlamento seçimleri ve 16 Nisanda, Türkiye Cumhuriyeti’nde düzenlenecek HALK OYLAMASI arifesinde durum değerlendirmemize BİRLİK VE KARDEŞLİK PANELİNE HOŞ GELDİNİZ… SEFALAR GETİRDİNİZ…

Değerli misafirler Türkiye bizim işimize karışmıyor.

Biz hür iradeli insanlarız, son seçimde bazı siyasetçilerin egoları ön plana geçmiştir. O egolular değil, fakat biz Bulgaristan Türklerinin sivil toplum örgütleri bu işte tarafız, çünkü Bulgaristan vatandaşıyız. Seçme hakkımız var ve bizim için oy kullansın diye kimseye vekalet vermedik.

1356’da Çanakkale’yi geçip Rumeli Balkanlara yerleşen atalarımız da hürdüler. Yeni topraklara insanlığın görüp göreceği en üstün zekâyı gönüllü taşıdılar. O gün bugün, koca dünyada değişen pek fazla bir şey olmamıştır, desem yanlış olur.

Kılıcımızın daha iyi kestiği ve toplarımızın daha güçlü patladığı için 1453’te Doğu Roma İmparatorluğu’nun yerine geçebildik. Tarihte çağ açan zaferler, üstün olan uygarlığın zaferidir. Ve biz o Avrupa karanlığında parlayan yıldızın bugün parlayan ışıklarıyız.

600 yıl önce dünya işlerine akort verenler bizdik, günümüzde bazı anahtarlar onların eline geçti. Değişmeyen bir şey kaldıysa, o da, belirleyici olanın yine insan zekâsı ve yine aklın rolü olduğuna işaret etmek isterim.

Dünyayı değiştirenler hep akıllı ve zekiler olmuştur. Bu tezi savunmak için bin bir dereden su getirmeme gerek yok. Amerika’da Bill Geyts ve 2 arkadaşı, yani sadece 3 kişi, 2016’da 80 milyonluk Türkiye’mizin ürettiği Gayrı Safi Milli Hâsılaya eşit değer üretti. Yorumu siz yapınız.

Bizi düşmanca yönetenlerin 140 yıldan beri yaptığı en önemli iş, yavaş yavaş dünyamızı karartmak ve bizi karanlığa alıştırmak oldu. 

Bu cümleden kimliğimizin, zekâmızın, insan severliğimizin ve medeniyetimizin üstünlüğünü karartmak, dilimizi, dinimizi, kültürümüzü, düşünme kabiliyetimizi karartmak, köreltmek ve zekâmızı kısır kılmak oldu. Yaratan biz Türkleri hem zeki hem de sabırlı yaratmıştır.

Tarihimiz, 1815’te ters dönmüştür. O gün bu gün Avrupa’dan çekiliyoruz. Büyük Atatürk Sakarya Savaşında son kalemiz Anadolu’nun istilasını durdurdu. Daha o zaman 1815’te başlayan Avrupa’dan çekilmemiz durmadı, “93 Harbinden” sonrada daha da yoğunlaştı.

BULTÜRK yönetimi olarak biz, Bulgar devletinin 140 yıl süren Türk düşmanlığı birikimiyle aramızdan kimliksizleştirmeyi ve asimile olmayı kabul etmeyenleri, pirinç taşı ayıklar gibi ayıklayıp, vatandan kovma siyasetini iyi biliyoruz. Birazdan hepinize dağıtacağım ve boş zamanlarınızda okumanızı önermek istediğim, “Türk Dünyasında Bir Bulgaristan Türkü 50 Yıllık Mücadele” ve “Bulgaristan Türklerinin Durumu” Osman BÜLBÜL Hocamızın ve Musa VATANSEVER abimizin eserlerinde düşmanlık mantığının işleyişini analiz ettiğimizi okuyabilirsiniz.

Hepimizin bildiği gibi Bulgaristan devleti her geçen gün daha baskıcı ve faşizan tutum izleyerek ülkedeki Türkleri sindirmeye asimile etmeye, Jivkovun yolunu sürdürmeye çalışmaktadır.

26 Martta yapılan Bulgaristan Genel seçimlerde Hain DPS-HÖH nin Bulgaristan siyasi arenasından uzaklaştırmak için bir çok çaba içerisine girildi. Ancak özlenen ve beklenen neticeye ulaşılamadı, çünkü strateji yoktu.

Bulgaristan yönetimi durumu nekadar zorlaştırır ise zorlaştırsın gelecek seçimler için daha iyi program ve planlama ve daha iyi strateji ile Bulgaristan parlamentosuna gerçekten Türk-Müslüman topluluğunu temsil edecek Milletvekilleri çıkartacağımıza gönülden inanıyoruz. Bizim Bulgaristan’da ve tüm Balkanlarda güçlü ve güven içinde olabilmemiz Ana-Vatan Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğuna bağlıdır.

İşte bu nedenle Biz Bulgaristan Türkleri o Büyük ve Güçlü Türkiye için ülkemizin 2023-2053-2071 hedeflerine ulaşabilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Bu nedenle 16 Nisanda yapılacak referandumda yani Halk oylamasında GÜÇLÜ TÜRKİYENİN YOLUNU açabilmemiz, tüm engelleri ortadan kaldırabilmemiz için EVET demeliyiz.

Bizler Atalarımız gibi HAKKN VE ADALETİN YANINDA OLMALIYIZ.

GÜÇLÜ TÜRKİYE AYNI ZAMANDA GÜÇLÜ TÜRK DÜNYASI DEMEK VE TÜRK DÜNYASININ SORUNLARININ HALLEDİLMESİ DE TÜRKİYE’NİN GÜCÜ ORANINDA OLACAKTIR.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinde kanı olan soylarımız, biz Bulgaristanlı, Rumeli-Balkanlı Türkler, geleceğimiz açısından kutlu bir gün olan, 16 Nisan 2017 Pazar gününde Anayasa değişikliğine ve Başkanlık sistemine “EVET” diyenlerin başında, alaylarında ve denizinde olacağız.

Yolumuz, “BÜYÜK ve GÜÇLÜ TÜRKİYE” yoludur.

1815’ten beri suyu çekilen büyük ırmağın yatağını gelecekle doldurma yoludur. Başarısızlıklara son verme ve zaferlere yeniden açılma yoludur. Bu muzaffer yolda toplumumuzun BABASI, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkanı, 21. yüzyıl yıldızı, Türkiye halkının, hepimizin, Türk ve İslam Dünyasının büyük önderleri Sn.Devlet BAHÇELİ ve Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN’a inanıyor ve güveniyoruz!

Bunun için Biz Balkanlar “EVET” diyoruz.

Bu nedenle Güçlü Türkiye’ye EVET diyoruz ve tüm katılımcılar bir daha cani gönülden teşekkür ediyorum. Türkiye’de bu Halk Oylaması Vatanımıza ve tüm Türk Dünyasına hayırlı ve uğurlu olmasını cani gönülden dileriz. Sağ olun var olun Allaha emanet olun.

Reklamlar