Sayın Ahmet Doğan,

Gece mitingleriyle Bulgaristan’da başlayan yeni süreç dip dalgasını yerinden boşandırdı. Vatanımızda var olmamız, politik örgütümüz, çocuklarımız, mal-can güvenliğimiz ve geleceğimiz hedef alınıyor.

Bu derin dalgayı yerinden boşandıran bu kez sen oldun Ahmet Bey. Bütün ülkede meydanların dolup taşması bir birikimin patlaması sonucudur. Bu birikimin özünde nefret ve hınç var. Yükselen kin ve öfke duyguları bizim gece gündüz özverili ve hoşgörülü çalışmalarımızdan kaynaklanmıyor. Kulaklarımızı sağır eden haykırışların kökünde sizin sinsi planlarınız, politikacıları kenara kıstırıp onları istediğinizi yaptırmaya zorlamanız ve hatta karanlık hedeflerinize ulaşabilmeniz uğruna ülkemizde etnik azınlıklarla yani bizlerle Bulgar çoğunluğu ve aralarındaki ırkçılık salgınına yakalanmış olanları birbirimize düşürüp, kan dökülürken yine bize Brüksel’de ya da Kuveyt’te arabulucu olma niyetleriniz okunuyor. Ben bunları gördüğüm için üzgünüm ve olayların bu yönde gelişmesine kesinlikle karşıyız.  Biz bu oyunda yokuz ve olmak istemiyoruz Sn. Doğan. Fakat “DPS Mafya!” “Ahmet Doğan Mafya!” çığlıkları Beni ürkütüyor.

Gece mitinglerine bakıyorum, kendi aralarında susarak kenetlenmişler. Etrafta polis yok. Davullar, gaydalar çalıyor. Sanki Üçüncü Dünya Savaşı olmuş da Bulgarlar zafer kazanmış gibi bir hal var. Oysa Hak ve Özgürlük Partisi’nin mezarını kazmışlar. Bunu yapabilmelerinin sebebi ise (seni yönetenler) senin çevirdiğin sinsi ve kirli oyunlar Sn. Ahmet bey.
Bu defa alaylarında politik partilerin bayrakları dalgalanmıyor. Polis yok, asker yok, jandarma yok! Son derece büyük bir kararlılık var. HÖH partisini iktidardan indirmek ve yok etmek. Neden mi?
Sizin bu güne kadar yaptığın yanlışlardan, halkımızı umursamamanızdan, her şeye egemen olma hırsınız yüzünden. Bizde ezilip yok olma korkusu beliriyor. Sizin elleri temiz olmayan çevrelerle iç içe olduğunuzdan, bizim tanımadığımız çevrelerin çıkarları için tuzaklar kurduğunuzdan dolayı. Biz bu kalabalığa göğüs geremeyiz. Biz Osmanlıdan sonra bu topraklarda 100 sene açık alınla yaşadık, vicdanımız temizdir ama şimdi sizden ötürü Türk olarak utanıyoruz. Siz Bulgaristan Türklerini utandırdınız. Çekin gidin artık aramızdan.
 Şimdi başta yürüyenler sivil toplum örgütlerin liderleri. Siz, orada, Vitoşa Dağı’nın yamacındaki Saray’da olayların kokusundan, gürültüsünden, kulaklarımızı delen çığlıklardan uzaksınız ama bir duysanız bir duysanız, haykırışlar tamamen politik. Bakanlar Kurulu kapısına dayanmışlar. Ağızlardan çıkanla öncelikle siz hedefsiniz. Bulgar kamuoyu, ayaklanmış olanlar artık sizin onurlu bir Bulgaristan Cumhuriyeti vatandaşı olduğunuza ve bu Vatana yararlı herhangi bir iş yapabileceğinize artık ne Türkler need Bulgarlar inanmıyorlar. Zaten çalıp kapmaktan, kadın kız oynatmaktan, rakı votka içmekten ve kaba zurna dinlemekten başka da bir şey yapmadınız, yapamadınız veya yaptırmadılar. Oysa yıllar geldi geçti. Yürüyüşlerdeki bebekler bile 23 yaşında. Ağacın yaprakları dökülüyor Ahmet Bey. Zamanınız doldu. Çekip Gidin artık aramızdan.
 Kitleler bir ağızdan hep bir ağızdan sizin Başbakan Oreşarski’yi, Sosyalist lider Stanişev’i ve “bizim” Lütfü’yü aldattığınızı, dar ortamda sıkıştıran bir dolandırıcı olduğu bilinen Delyan Peevski’yi gizli servis başına çok özel hesaplarla getirttiğinizi konuşuyorlar. Ne işi var Peevski’nin gizli serviste? Türk halkına Milletvekili seçtirdin yetmedi mi? diyorlar. Onu DANS Başkanı yapıp Bulgar devleti için çalışan Türk ve Pomak vatandaşlarımızın isimlerini çıkartarak Türk gizli servisine mi satacakmış? diye soruyorlar. Sen artık bu kelpazeliği 1990’da bir defa Rusyanın yardımı ile yaptın. 19 çuval DS sır bilgisini İstanbul Emniyeti’ne gönderdin, orada okuyan bile olmamış. Bunları yazar Soner “Bay Pipo” kitabında uzun uzun anlatmış. Kağıt dolu çuvallara 200.000$ para istemişsin, bunlar da yazıldı. İnsanların kaderleriyle oynamayın Ahmet Bey. Türkiye Cumhuriyeti makamları Bulgaristan Türklerinden kimin kim olduğunu, ne işle uğraştığını çok iyi bilirler.
Türk Türkü kokusundan sezer. Türk Türk’e kötülük etmez, edemez. Orada kalanlar biz Vatanımızı sevmesek burada kalmazdık ve nafakamızı dede toprağında aramazdık diyorlar. Sen bunun güzeliğinşi anlayamadın, anlayamıyacaksın. Katranlı tütün işlemek bile mutluluktu bizim için, sen bunu anlayamazsın. Çek git aramızdan git, kovmadan git.
Sen bizi hala anlayamıyor musun ne! Biz özden Türk’üz Ahmet bey. Senin dedelerin de Milletimize ihanat etmiş. Şimdi de sen (öncesini saymıyorum) bize 23 yıldır ihanet etmedin mi?
Biz sana inanmıştık. Fakat sen işleri neredeyse bizi Bulgar’a bir daha kırdırma derecesine itiyorsun. Çek git de kurtulalım sizing gibilerinden.
Senin baba soyuna ise hiç inancımız yok. Baba tarafından ataların Yüce Tanrı’dan “Vatan ve toprak yerine, dilenme hakkı” istemişler. Sen şu güzelim toprakları Vatan olarak o yüzden sev(e)medin. Kan su olmaz, olamaz. Çek git, deniz kıyısına git, çünkü deniz suyundan Vatan olmaz…
Etme bizlere artık çok oldu. Huzur içinde, Bulgarlarla iyi komşular olarak, dostça, yardımlaşarak yaşamak istiyoruz. Allah’ın bize verdikleri onlara da yeter bize de. Sen aramızdan çekip gitmeden bize rahat yok. Biz her gün yeni bir bela yapacağını düşünür ve bekler olduk. Çok endişeliyiz. Bizim adımıza kimseye bir şeyler söyleme. Sen bizden değilsin. Biz seni bu toplumdan sildik. Yaramaz bir çocuk gibisin. “Çıldırmış” olduğunu söyleyenler var. Daha kötüsü olmadan sen usulca aramızdan çek git!
Nereye mi gideceksin? Anacığının yaşadığı yere dön. O köyde bir de cami inşa ettirdiğini işittim. Senin camiye girmediğini bildiğimden diyorum ki, abdes alınır ve camiye ayakkabıyla girilmez. Buna dikkat et, şimdi bizde yeni Müslümanlar cami odalarına ayakkabıyla dolmaya başlamışlar. Kan çeker onlara karışırsın, hayırdan geçer, camii işlerinde örnek ol… Çek git ve giriver aralarına…
Sebep sonuç meselesine gelince. Biz Bulgaristan Türkleri olarak sana borcumuzu fazlasıylaödedik ve artık size borcumuz yoktur. Yediğin yedik aldığın aldıktır. Helal olsun ama bu işi burada bitir. Seni adam saymakla yanlış etmişiz, bu da, bize akıl parası olsun. Sen Sofya’dan uzaklaşmadan Bulgar’ın kanı kaynar. Kötülük olur. Sen bu işi burada bitir. Çek git.
Reklamlar