İbrahim SOYTÜRK

Tarih: 05 Mayıs 2017

Konu: Avrupa basını yeni kurulan III. Borisov hükümeti için ne dedi?                        

Sofya yönetiminde milliyetçiler ve ırkçılar yer aldı.  Alman “Züddeutsche Zeitung” gazetesi 4 Mayısta halk meclisinde yemin eden ve göreve başlayan yeni Bulgar hükümetini bu başlık altında anlatırken, III. Boyko Borisov hükümetinde Türk Bakan olmadığına işaret etti.

Yazıda şöyle deniyor: “Borisov artık iki defa başbakandı. Mart ayında yapılan erken genel seçimlerinde, onun tutucu partisi GERB en fazla oy alarak, seçimi kazandı. Borisov Sofya’da kabinesinde sağcı ve aşırı sağcı bakanlar olan üçüncü hükümetini açıkladı.”

Hükümetin Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesi ve mecliste onaylanması usulden işlerdir, dedikten sonra gazete “Sofya yönetiminde artık ırkçılar ve milliyetçiler koltuk kaptı” vurgulamasını yaptıktan sonra şu özelliklere işaret ediyor:  “Birleşik Yurtsever” adı artına gizlenen ırkçılarla GERB partisi arasında uzlaşmaya varıldı. Güya “Birleşik Yurtseverler” ortaklığına eski bir Bulgar gizli siyasi polis ajanı olan ve Moskova’ya hizmetleriyle de tanınan Krasimir Karakaçanov’un yönettiği VMRO – İç Makedon Devrim Örgütü;  Önce aşırı solda beliren ve Bulgaristan’da yaşayan Çingenelere “hepinizden sabun yapacağız” deyen ve halen aşırı sağcı, ırkçı konumda olan “Ataka” partisi lideri Volen Sideov ile “Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milliyetçi Cephe” başkanı, siyasi polis albayı Valeri Simyonov girdi.  2016 Sonuna kadar Borisov Bulgaristan’ı Reformcu Blok’la kurduğu ortak hükümetle yönetmişti.  Bu seçimde üç parçaya bölündüğü için parlamentoya giremeyen reformcular siyaset dışı kaldılar. Yeni oluşan durumda meclise sağcı ve aşırı sağcı 3 siyasi parti birleşiminden oluşan “Yurtsever Birlik” girdi ve 3. güç oldu.

“Züddeutsche Zeitung” gazetesi Bulgaristan’daki siyasi durumu şöyle analiz ediyor.

“Komünizm artığı (post-komünist) Bulgaristan Sosyalist Partisi (BS) ile GERB partisi birbirine düşmandır. Aynı zamanda Boyko Borisov Bulgaristan Müslümanlarının partisi olan Halk ve Özgürlükler Partisi (DPS) ile hükümet ortaklığını reddetti. Türklerle işbirliği yapmaya yanaşmayan Borisov’a “Birleşik Yurtseverler” ile ortaklık aramaktan başka seçenek kalmadı.  “Birleşik Yurtseverler” in eş başkanlarından biri olan Karakaçanov, Başbakan ve Savunma Bakanı oldu. Siyasi polise ajanlık yapan bu kişinin demokrasi koşullarında iktidarda yer almasına imkân verilmemesi gerekirdi. Çünkü bu şahıs ve yönettiği VMRO partisinin Moskova ile yakınlığı ile iyi biliniyor. “Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cephe” başkanı Valeri Simyonıov ise açık bir ırkçıdır. Kamuoyunda tepki uyandıran üçüncü ortak “Ataka” ise, Bulgaristan Müslümanlarına karşı ırkçı saldırılarıyla ünlenmiş olan Volen Siderov’tur.

Bu yazıyı kaleme alan gazeteci Florian Hasel yorumunda, 2018’de Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstlenecek olan Sofya siyasetinin “daha da sağa dönerek, daha koyu milliyetçi olacağını” önceden söyleyebilirim dedikten sonra şunları belirtiyor: “Ne de olsa, Bulgaristan’da son söz başbakana aittir. Öyle ama Borisov eskiden de, örneğin sığınmacıları durdurmak için Türkiye sınırına tel duvar gerilmesi kararı alırken de,  sözde yurtseverlerin desteğine sevinmişti. “

  1. Hessl, milliyetçi ve aşırı milliyetçi güçler Bulgaristan’da ilk defa bakan oldu, gerçeğine işaret ediyor. Örneğin, Çingenelere “yaban maymunlar” şeklinde hitap eden ırkçı Valeri Simyonov, üçüncü Başbakan Yardımcısı olarak, nüfus sorunlarını da yönetecektir.

 

Berlinde çıkan “Neuest Deutschland” gazetesi sağa kayan Bulgaristan’ı şöyle anlatıyor:

“Bulgaristan’ın en deneyimli başbakanı olan Borisov, denemelerine devam ediyor. “Bulgaristan her şeyin Üstünde” sloganına bağlı kalan Borisov yılların kaşarlı tutucu siyasetçisi, III. hükümetinde güya “yurtsever” – milliyetçilerle ortaklığını şöyle açıklıyor: “Başbakan Yardımcılığı görevlerinden ikisi (Karakaçanov ve Simyonov) aşırı milliyetçilere verildi.”

Gazete konuyu yorumlarken, onlar, “Yobik” adlı Macar aşırı sağ partisinden veya Fransa da “Le Pen’den” çok daha ılımlı bir kovumda olacaklar”  deyen Bulgar gazeteci Stoyço Stoyçev’i zikrediyor.  Stoyçev’e göre, “yeni kabine II. Borisov hükümeti siyaset çizgisine bağlı kalacağından dolayı, izlenen siyasette sert dönemeç olmayacak, Bulgaristan’da dramatik değişiklikler yapılmayacaktır.”

“Neues Deutschlad” gazetesine göre, “sığınmacılar, polis baskısı uygulayan Bulgaristan’da sağa dönüş olduğunu artık fark ettiler” diye yazıyor.  Gazete, Bulgaristan’daki Türk azınlığın aşırı sağcıların katıldığı III. Borisov hükümetine oy vermediğini belirtiyor. Avrupa Birliği üyesi devletlerin de öncelikle Volen Siderov’un hükümete katılmasına kuşkuyla baktığına işaret ediyor. “Siderov’ın bir yabancı veya Türk düşmanı olarak mı, yoksa bir sıkı Moskofçu olarak mı kendisinden şüphelenilen bir siyasetçi siması yarattığı bilinmez, fakat onun ülke dışında da kuşku uyandıran bir isim olduğu inkâr edilemez.” cümlesinin altını çiziyor. Siderov’un camilere saldırılarını, “Yahudi vebası” diye atlandırdığı Çingenelere karşı düzenlediği yürüyüşleri ve yönettiği kavgaları, “Lüfthanza” uçağındaki ırkçı kavga hatırlatılarak, onun insan önüne çıkmaya yüzü olmayan bir holigan siyasetçi olduğuna yer veriyor.

Yeni Bulgar hükümetinin işbaşı yapması Avusturya’da çıkan “Die Presse” de gazetesinde de yer almıştır. Yeni hükümetin III. Borisov kabinesi olduğuna işaret ettikten sonra, “Eski diktatör Todor Jivkov’un yakın koruması ve uzun zaman Sofya Belediğe Başkanı görevinde bulunan Borisov’un 2009’dan beri, sosyalistler tarafında elde edilen kısa süreli aralarla, Bulgaristan’ı yönetiyor.”  diye yazıyor.  Gazete, bir Balkan ülkesi olan Bulgaristan, bu yıl “Avrupa Birliği üyeliğinin 10. yılını kutlamaya hazırlanıyor.” Haberine yer veriyor.

Reklamlar