Levent RASİM

Tarih: 08. Nisan 2017

Konu:  Bulgaristan Türkleri ilgi odağı oldu.

 

Bulgaristanlı Müslümanların 6 ve 13 Kasım 2016 günleri yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinin birinci ve ikinci turunda parçalanması yeni oluşan durum bir sosyolojik araştırmaya konu oldu. Kasım ve Aralık 2016’da, Cumhurbaşkanı seçimlerinden hemen sonra yapılan araştırmayı Alman “Konrad Adenauer” vakfı finanse etti. Yine dış kaynaklı olan “Alfa Riöırs” sosyolojik inceleme ajansı da sahaya inerek gerçekleştirdiği anket sonuçlarını 3 ay sonra (6 Nisan 2016’da) açıkladı. Sonuç kamuoyuna BTA- Bulgar Haber Ajansında düzenlenen bir basın toplantısında sunuldu.

Anket hazırlıkları, 17 Aralık 2015’te Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH) en derin parçalanma yaşanmasından ve “fahri” başkan Ahmet Doğan’ın Rusya yanlısı bir siyasi çizgiden ya çıkmasından sonra başlamıştır.

Türk köylerinde, Çingene mahallerinde ve Müslüman Romanların yaşadığı GETTOLARA girilerek, şehirleşmiş soydaşlarımızın daire kapıları çalınarak, Pomak köyleri gezilerek ve işte olanlar iş yerinde ziyaret edilerek yapılan bu sözlü sorulu anketten  çıkan en önemli sonuçlardan biri şudur:

Bulgaristan Türk topluluğu arasında en fazla sevilip sayılan ve Türk Dünyasında birleştirici olarak kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayip ERDOĞAN, Bulgaristan Müslümanları arasında en fazla takdir edilen uluslararası liderdir.

Bu araştırmada, Pomakların ve GETTO ortamında yaşayan Çingenelerin kendilerini Müslüman Türkler olarak tanımlamış olmaları dikkat çekicidir. Katılımcılar ana dillerinin Türk dili olduğunu kaydetmişlerdir.

Bulgaristan nüfusunun orta direği durumunda ve toplumsal yaşamda belirleyici olan bu kitle Müslüman olduğunu vurgularken, aynı zamanda Sofya devletinin dünyevi (lâyık) olmasından yanadır. Bunun günlük yaşama yansımasında şunu görüyoruz. Onların yarıdan fazla % 59’u  davaların kamu  mahkemelerinde görülmesinden yanadır. Erkeklerden % 53.5’i bayanların yüzünü peçete ile kapamasına karşı çıkarken, % 20,7’s, de “kendisi isterse” cevabını vermiştir.

Ankete katılanların  % 20.5’i doğruluk dininin ancak İslam olduğunu savunurken, yarıdan fazlası da her dinde bazı gerçekler vardır, gibi cevaplamışlardır. Bu sorunun yanıtında, dikkati çeken unsursa şudur: GETTO ortamında hayat sürdürenlerin % 50’den fazlası, hak dininin ancak İslam olduğunda inançlı kesin kanat öne sürmüşlerdir.

Çingene mahallerinde ve anket evraklarında GETTO olarak adlandırılmış kapalı meskûn yer olan azınlık nüfusun tecrit edilmiş halde ve beraberce yaşadığı toplumsal ortamda İslam’a inanmışlık % 99’a kadar yükselmiştir.

Alfa Reçırs” sosyolojik araştırma ajansı başkanı Boryana Dimitrova, konuyla ilgili yorumunda şöyle dedi:

Yoksulluğun diz boyu olduğu yerde, dine tapanların oranı en yüksektir.”

Ankete katılanlar üçte ikisi aşırı uç (köktendinci) örgütlere olumsuz baktıklarını gizlememiştir. Aşırı uçtaki İslamcı örgütlerle ilgili destekleyen görüş istatistik yanlış çerçevesinde olmakla şöyledir:

İslam devletine” olumlu bakanların oranı % 2,8 iken, “Al Kayda”ya olumlu bakanlarsa % 0.5 oranındadır.

Bu anket, 2011’de yapılan benzer bir anketle kıyaslandırıldığında, Bulgaristan Müslümanlarının son yıllarda yaşam konularında daha konservatif olduğunu ortaya koymuştur: Evlenmeden beraber yaşamaya 2011’de katılanlar % 23 onaylarken, 2016’da bu oran % 14’e düşmüştür. Evlilik dışı çocuk yapmayı destekleyenlerin oranı da son 5 yılda % 20’den yüzde % 8.7’ye düşmüştür. Aile hayatında ev işlerini bayanla beraber bayın da üstlenmesi gereği görüşünde olanlar 2011’de % 40 iken, geçen yıl bu oran  % 33.1’e azalmıştır. Babanın da anne kadar çocuk bakımına katılma konusundaki destekleyici olması oran ise % 62’den % 53.3’e azalmıştır.

Bu anketin ortaya koyduğu şu gerçek çok üzücüdür:

Bulgaristan Müslümanları ülkede yaşayan diğer nüfus kesimleriyle kıyaslandırıldığında çok daha az gelirli, çok sefil ve yoksul bir yaşama savaşımı veriyorlar.

Bu kalabalık nüfusun % 62.5’i aile başı aylık 250 leva gelirden çok daha az bir gelirle yaşamak zorundadır. Bu mukayese Bulgaristan çapında yapılsa, aylık hane başı gelir 250 levadan az olan kesim % 35’tir.  GETTO adlı kapalı topluluklarda yaşayan Müslüman nüfusun kişi başı aylık geliri 100 levanın altındadır. Bu durum ülkede çok derin bir zengin fakir ayrışımı olduğuna ve bu kutuplaşmada Müslümanlarımızın bütün Avrupa’da en yüksek kesimi oluşturduğuna işaret ediyor.

BULGARİSTAN MÜSLÜMANLARININ EN FAZLA SAYDIĞI ULUSLAR ARASI SİYASİ VE DEVLET LİDERİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’DIR.

Bulgaristan Müslümanlarına hangi dış ülkeye en fazla saygı duyuyorsunuz ve hangi devletin siyasetini destekliyorsunuz soruna katılımcılardan % 68,4’ü Türkiye, % 65’i Almanya, % 51,8’i Rusya, % 47,1’i Fransa ve % 17,2’si Birleşik Amerika demiştir.

Katılanlar kendilerini Bulgaristanlı Müslüman Türk olarak tanımlamıştır.

Bu sosyolojik araştırma Bulgaristan’da daimi yaşayan Müslüman Türkler arasında yapılmış ve bu kitlenin kendi devletlerinden, hükümetlerinden ve siyasi parti ve liderlerinden fazla Türkiye’ye ve onun büyük lideri Recep Tayip Erdoğan’a inanmaları ve bel bağlamaları dikkati çekmiştir. Bu araştırmada sorular Bulgar dilinde sorulsa da, katılımcılar anadillerinin Türkçe olduğunu, dinlerinin İslam olduğunu ve Müslüman yaşam kurallarına, gelenek ve ahlakına göre yaşadıklarını ortaya koymuşlardır. Katılımcılar 18 yaşın üstünde olup, Türkçe ve Bulgarca olmak üzere 2 dilli olarak tarif edilmiştir. Cevap verenlerden % 80’de fazlasının yurt dışına çıkmış kişiler olduğu, % 60’ının Türkiye’de yakınları bulunduğu ve birkaç yılda bir aile ziyaretlerinde bulundukları. En sık gittikleri ülkenin Türkiye olduğu, umutlarını bağladıkları ülkenin de Türkiye olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile daha sıkı ve daha verimli ilişkiler geliştirilmesinden yana oldukları, köy buluşmaları gibi periyodik buluşma ve şenliklerin gelenek haline gelmesini istedikleri, toplumsal yaşamda yeni rolü ve sorumluluğu partilerin değil, köy derneklerinin üslenmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

Araştırma sonuçları bir kitapta toplanıp ilgililere sunulacaktır.

Reklamlar