Neriman ERALP

 

Ben başka bir yazı yazmaya oturdum. Fakat parmaklarlımdan bilgisayarımın ekranına Maskeli Seçim başlığı aktı. Maskeli insanlar. Onlar bize kendilerini kendi istedikleri gibi göstermeye çalışıyorlar. İnsanlar niçin maske takar? Bu sorunun yanıtı insanın yetiştiği ailede ve sosyal çevrede, politik hedeflerinde yatar.

 

Örneğin seçmenin adayı adam yerine koyması için, onun seçmenin duymak istediği şeyleri konuşması, arzu ettiklerine işaret etmesi, açsa onu içirip doyurması gerekir. Örneğin şimdi, HÖH-DPS milletvekilleri düğün masraflarını çektiği için, Çingene mahallerinde birkaç düğünün birden yapıldığı gibi örnekler çoktur. Başkasının şeyiyle gerdeğe girilmez deseler de, bugün esen rüzgâr budur.

 

Maskelinin kendisi için yazdığı şiir şöyledir:

 

MASKE

 

            Bana aldanmayın!

            Yüzüm bir maskedir,

Sizi aldatmasın.

Binlerce maskem var,

İndirmeye korkuyorum

Ve

Hiçbiri ben değilim…

 

Biz maskenin ardındaki korku ve yalnızlık içinde bocalayan kişiyi hissettiğimizde savunuya geçeriz, böylece bir şey yapmasak bile karşımızdakinin maskesini indiririz. Fikir değiştiririz. Yeni karar alırız. İşte bu nokta yeni seçim yapma anıdır. Şimdi biz böyle bir zaman kesimindeyiz.

 

Kuşkusuz bu birden bire olmuyor. Önce aldatılmış olmamıza tepki olan içsel kin ve nefret kükremesi yaşarız. Çünkü maskeli adam maskesini bilinçli olarak takmıştır. O bu maskeyi ya kendisi yapmış ve takmış ya da ona maske ve rol veren birisi vardır. Bu rol vermek insanlar arasındaki ilişkiyle olur.  Maskelinin hedefi bizi aldatmak, bizi doğru yoldan şaşırtmaktır. Örneğin 1990’da Ahmet Doğan ve gizli polis ajanı arkadaşlarının Hak ve Özgürlük Hareketi maskesi ardına gizlenip Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının arasına öncü özgürlük savaşçıları gibi sızmaları; gerçek özgürlük savaşımcılarını topluca aldatmaları ibret vericidir. Bu HÖH-DPS maskesiyle yapıldı. O zaman maskelilerden şüphelenen olmadı. Bu iş onları “kahraman yaptı”, “ödüllendirildiler”, çok paralar ödendi, köpek kulübesinden saraylara taşıdı. Bir maskeli tarafından ustaca ve topluca aldatılmamız sosyalistim deyip totaliter zulüm dayatan ve anamızdan emdiğimiz süttü burnumuzdan getiren Todor Jivkov tarafından takdir edildi. T. Jivkov A. Doğanla “Sekvoe” dağ evinde 4 saat görüştü. Başka hiç kimseyi bu kadar uzun kabul etmemiştir. Bu görüşmede,  ajan Sava-Ahmet’e maske değiştirme kuramı öğretildi. O da yeni yeni maskeler taktı.

 

Kendine önce “doğan”, “sonra “baba”, sonra “koruyucu”, daha sonra “ruh hastası”, son zamanda da “saray hastası” gibi maskeler taktı.

 

Maskelerin düşürülmesi bireysel eylemle ya da halk kitlelerinin sokağa dökülmesi ya da isyan etmesiyle olur. Biz yakın tarihimizde bireysel eylemi halen Burgas ilinden bağımsız milletvekili adayı olan inşaat mühendisi Genç Oktay Yeni Mehmetov’un 19 Ocak 2013 günü Sofya Kültür Sarayında (NDK) A. Doğan’ı kürsüden atarken maskesini indirmesinde görüldü. Böyle bir kişisel eylem cesaret ister, anında sonuç verir çünkü kin ve nefret birikimiyle gerekçelenmiştir. Yine Ahmet Doğan ile yakın dostu Delyan Peevski’nin  mafya maskesini ise sokağa akın eden Sofya sivil toplum örgütleri aylarca devam eden direnişle indirebildi. Parlamento Başkan yardımcısı ve HÖH DPS Başkan Yardımcısı Biser Kirov’un çöpe atılması da benzer örnektir. Burada doğrudan gön suratlık gördük.  Bu mücadelenin kesin sonucunu 23 Temmuz 2014 günü BSP-HÖH-ATAKA ortak hükümetinin devrilmesinde gördük. Her iki biçimde de indirilen maskenin ardında bir yalan bir aldatma olduğu ortaya çıkmıştır. Halkı aldatma işinde kullanılan maskeler devamlı olarak değiştirilir. Neyse ki, bazı maskelerin indirilmesi zaman geçmeden gerçekleştirilemez. Maske indiren etkenler yalnız sosyal değil, doğal faktör de olabilir. Bir örnek: Şu geçen yaz aylarında Kuzey Batı Bulgaristan’a metre kare başına 216 kilo yağış düştü. Derelerin çayların yataklarının açılması, su kaynaklarının temizlenmesi yeni bentler, köprüler, savaklar inşa edilmesi işlerine son 10 yılda 2 defa çok büyük paralar ödendi. Birinci ödeme Başbakan Saks Koburkkotski üçlü hükümet ortaklığı (BSP-HÖH-NDSV) tarafından, Doğal Afetler Bakanı Emel Etem tarafından ve ikinci büyük ödemeler de Başbakan Yardımcısı ve Doğal Afetler Bakanı Emel Etem imzasıyla yapıldı. Paralar Kuzey Batı Bulgaristan Rom şirketlerinin naylon faturalarına karşı ödendi. Bu paralar gelecek seçim zaferlerine yatırım olarak yapıldı. Bugün L. Mestan’ın sözüne inanıp da Kamen Konstantinov ile Petor Çobanov’un Montana, Vratsa illerinde oy toplamaya gitmesinin nedeni budur. Bu maskenin indirilebilmesi için Mizya şehrinin 3 metre su altında kalması, insanların, hayvanların, hayatın telef olması gerekti. Maskeler her zaman düşer. Buna inanmalıyız.

 

Bir örnek daha sunalım: Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının haklarını ve özgürlüklerini sağlamak ve ülkede adalet tesis edilmesi için mücadele etmeyi üslenen HÖH-DPS bu alanda hiçbir iş yapmayınca 25 yıl sonra Türkler arasında ana dilinde okuryazar olmayan bir kuşak, Çingenelerden de 1 milyon kör cahil ortaya çıktı. Şimdi bu insanların çakmak çakıp ateş yakarak ısınması ve devrimci bir atılım için uyanması zamanı geldi. Bu maskenin indirilmesi çeyrek yüzyılımızı aldı. Yalnız 2007’den sonra azınlıkların topluma bütünleşmesi, eğitim problemlerinin çözülmesi, kültürel düzeylerinin uygarlık istemlerine eriştirilmesi için Bulgaristan’a 1 milyar Euro para geldi. Nerde bu paralar? Bu parayı çalanlar araştırılırken bir maske düşecektir. Masonlar arasında suçlu “olmadığı” gibi, maskeliler arasında da suçlu bulmak ve adalet önüne çıkarmak cesaret ve savaşım ister. Ulusal meclis üyelerinin dokunulmazlığı maskelerin indirilmesini engellemeye devam ediyor. Bu nedenle seçimde oyun bilinçli kullanılması gerek. Bu defa biz 9 numaralı bülteni kullanacağız. GERB partisi son yılların maskeleri indirmede kararlı olduğunu beyan etti.

 

Modern Avrupa’da maske indirme konusu çok günceldir. Avrupa Birliği bu işe çok zaman ve para ayırıyor. Bu konuda mücadele veriyor. Değişik maskeler kullanarak Brüksel’den azınlıklara gelen paraları çalanlar, kayıplara katanlar, çar çur edenler 3 kategoride ele alınıyor. Gün ışığına çıkarılan ve izlenip soruşturulmaya başlanan bu kategoriler şunlardır. Alık; ahmak ve kafasızlar.

  1. Alıklar: kaşığı ağzına götüreceği yerde kaşına götüren, söyleneni

 anlamayandır.  Örnekleyelim: BSP milletvekillerinden Toma Tomov, AB fonlarından 2 milyar Euro alıp, hiçbir iş yapmayan, milletvekili dokunulmazlığının zırhlı gölgesinde tiril tiril titreyerek yaşamaya çalışıyor. Dulovo’lu HÖH milletvekili S. Sever de kelepçelerin kollarında şaklamasını beklerken hiçbir gece adam gibi uyuyamamıştır. Bu örnekler yazmakla bitmez. Çiğsime falan bu alıklar pisliğini temizleyemez. Bu işe büyük sel gerek. Şu dönemde ancak GERB iktidarı bu işle baş edebilir.

  1. Ahmak: Söylemesi gerektiğini söyleyen; kasti olmayan gaflar yapan

Kişidir. Bir yere kadar da bilir bilmez konuşandır. Son zamanlarda böyle bir “politik yorumcu” olarak Bulgar TV ekranlarında Bulgaristan Türkleri, HÖH-DPS ve T.C. uzmanı olarak şakıyan HÖH eski Başkan yardımcısı Osman Oktay’ı izliyoruz. Tahsili sağlık memuru olan bu arkadaş, politik kitapları yalnız satın alan, rafa dizen ve uyku arası bile okumadan, bazı basmakalıp değimler (stereotipiler) ezberleyerek ahkâm kesiyor. Hatta dinleyici bulduğunda “kâhin” rollerine girdi girecek durumlara yaklaşıyor. Hele de  HÖH-DPS konusuna girerken, benim olduğum zamanlarda dediğinde, yalan söyleyeceği hemen belli oluyor.  Kısa sözümüz şudur, politik yorumcu rüzgâra kapılmaz, kapıldığında ahmak durumuna düşer.

  1. Kafasızlar: Bunlar ilk başta doğru dürüst akıl yürüttüğünü

sandığımız ama kısa sürede yanılgı içinde olduğu ortaya çıkan kişilerdir. Çok tehlikeli tiplerdir. Onlar her zaman hatalarını yüksek sesle ve bağırarak öne sürer ki, herkes duysun. Bunu halk önünde ve resmi ortamda yapmayı çok severler. Uzaktan bakan ve olayı seyredenler kafasızlığın nasıl da boru gibi öttüğüne hayran kalır, şaşarlar. En sık kullandığı cümle şudur: “Artık güvenilir kaynaklardan biliyoruz ki…..”

 

 

Soru: Sizce L. Mestan kafasız kategorisine giriyor mu:

                        Yanıt: (kendinize saklaya bilirsiniz.)

 

Bu seçimde, yani Pazar günü (iki gün sonra) birçok sahtekârın, soytarının, maskeli balo şövalyesinin maskesini indirmek, çekip almak, çöpe atmak istiyorsanız, lütfen oyunuzu 9 numaralı bültenle veriniz! Hayırlı olsun!

Reklamlar